DANIŞAN MEKTUPLARI

Uzun yıllar geçti buraya bir şeyler yazmayalı, beceremiyorum sanırım belki vakit bulamıyorum belki de tembellik ediyorum ama şunu çok iyi biliyorum ki, yazamadıklarım anlatamadıklarım hep benimle. Ben her gün yaptığım bu mesleğin aşkıyla yataktan uyanıyorum. Eğer bir kişinin bile hayatına dokunabilirsem inanılmaz mutlu oluyorum. Tabii ki mükemmel değilim bazen de belki birilerini mutsuz ediyorum ama şimdiye kadar hiç bir zaman kötü niyetli yaklaşmadım kimseye, hele de maddi çıkarları hep arka plana attım, bu konuda içim son derece rahat ve ben doğru bildiğim her şeyi anlattım insanlara ve yine onlara gerek bilgim, gerek tecrübelerimle hep doğru yolu göstermeye çalıştım ve ölene kadar, aklım başımda olduğu sürece de hep bildiğim yolda inandığım şekilde devam edeceğim işime, hatta bazen düşünüyorum da bu işten de öte benim için varoluş sebebim, bir gün gözlerimi kapadığımda bu dünyadaki görevimi tamamladığımda huzurla gideceğim ve eminim arkamdan birileri dua edecek beni anacak, ne büyük bir saadet anlatılamaz kelimelerle. Bugün buraya yıllar sonra sevgili danışanlarımdan bazılarının bana yazdığı mektupları adsız olarak koyacağım, amacım kendimi pazarlamak, bana gelin hayatınız değişir falan demek değil. Asla "BEN" diye bir şey yok bu alanda hizmet ederken "BİZLER" varız, bir gün ben yokum ama arkamızdan yetişen nice gençler var, bizden aldıkları bayrakla hizmete devam edecek. Tek amacım "PSİKOLOJİK YARDIM" almanın ne işe yaradığını görebilmeniz, benimle ya da bir başkasıyla hiç fark etmez, yeter ki yardım aldığınız kişi bu alanda eğitim almış olsun, malum meslek dışından olup bir sürü unvanlarla insanlara danışmanlık yapmaya çalışanlar var. Sizlerden tek ricam kimden yardım istediğinize dikkat edin işinin ehli olmayan kimseye de güvenmeyin. Lafı fazla uzatmadan sizlere çeşitli yaş gruplarından bana gelen bazı mektupları yayınlamak istiyorum. Gizlilik esasından, bazıları ismimi de yayınlayabilirsin demelerine rağmen koymayacağım. Benim için mesleğimdeki en önemli konudur "GİZLİLİK" ve bu hiçbir zaman da değişmeyecek. Buyurun şimdi sizleri birbirinden kıymetli danışanlarımın en içten hisleriyle yazdıkları mektuplarla baş başa bırakıyorum umarım okuyanlara da şifa olur bir yol gösterir. Sevgiyle ve en önemlisi sağlıkla kalın... 

Not: Mektuplarda yazılan bazı anahtar kelime ve cümleleri hangi durumlarda ve ruh hallerinde insanların psikoloğa gittiğini anlamanız ve şahsımı tenzih ederek psikolojinin katkılarını daha iyi görebilmeniz adına koyulaştırdım. Bilginize…


Merhaba, öncelikle ben tıp fakültesi 1. Sınıf öğrencisiyim. Belki de birçok gencin hayal ettiği bir noktadayım. Bundan 1 sene önce ise yolunu kaybetmiş, okulunu bırakmış, insan ilişkilerini bir kenara alırsak kendi hayatında bile ne yapacağını bilmeyen biriydim. Sıklıkla yaşadığım ağlama krizlerinin birinde artık bu şekilde devam edemeyeceğimi bir psikolojik destek almam gerektiğine karar vermiştim. O noktada hayat bana bir şans tanıdı ve Reyhan hanımla yollarımız kesişti. O odaya ilk girdiğimde çok gergindim ilk kez bir psikoloğa gidiyordum, sonradan anladım ki endişelerim çok yersizmiş. Okulumu bıraktığımı söylemiştim, Reyhan hanımla ilk seansımızda bir yol haritası çizdik; ben ilerde hangi mesleği yapmak istiyordum, stresimin kaynağı neydi; ilk sınava girdiğim sene baş dönmesinden mide bulantısından 1.30 saat kalemi elime alamamış biriydim. O seansımızdan sonra ben doktor olmaya karar verdim, ben psikiyatrist olacaktım. Ben Reyhan hanımdan aldığım güven ve motivasyonla çalışmalarıma başladım. Daha sonraki seanslarımızda anksiyete ve okb sorunumu bir psikiyatrist eşliğinde çözmeye başlamıştık. Kendisine en ufak bir sorunumda ulaşabiliyor olmam, Reyhan hanımın odasını benim için gergin bir yer olmaktan güvende hissettiğim sıcacık bir yer yapmıştı. Erkek arkadaşımla olan problemimden tutun gündelik hayattaki sorunlarıma, okb problemime, kaygılarıma kadar birçok problemi Reyhan Hanım sayesinde aştım. Biliyordum ki o odada konuşulan orada kalacaktı. Ama sınav zamanı gelmiş çatmıştı, şimdi ne olacaktı? Sınavdan 2 gün önce Reyhan hanımla bir seansım oldu. Kendisi bana gerekli nefes egzersizlerini anlattı. Kendisinin metotlarıyla ben o odadan çıktığımda biliyordum ki hiçbir şey hiçbir sınav benden önemli değildi ve ben başaracaktım. Sınav gününden bir gün önce Reyhan hanımı aradım. Daha önce söylediğim gibi kendisine ihtiyacım olduğu her an ulaşabildim ve bunun için çok minnettarım. Beni sakinleştirdi, yöntemlerimizi tekrarladık. Sınava girdim biliyorsunuz ki YKS bir çok genç için önemli bir dönüm noktası.. ben sınav anında bütün yöntemlerimizi ve nefes egzersizlerini uyguladım, o stresten kalem oynatamayan kızdan emeklerinin karşılığını alan sınavını hakkıyla çözen kıza dönüşmüştüm. Ben başardım BİZ başardık, hayallerimi süsleyen tıp fakültesinde okuyorum şuan. Tabii ki bunun en büyük mimarı çalışmalarımı bana verdiği motivasyonla, güvenle, destekle sürdürmemi sağlayan Reyhan Hanımdır. Şuan psikiyatrist olma hayaliyle yoluma devam ediyorum. Söylemek istediğim şey, psikolojik destek almaktan çekinmeyin keşke diyorum yolum daha erken kesişseydi Reyhan hanımla; beni yargılamadan, objektif bir şekilde dinlediği, ne istediğimi bulmama yardımcı olduğu için ve her daim güvende hissettirdiği için benim hayatımda bir dönüm noktası yarattı. Her şey için, bu yolda benimle olduğu için kendisine sonsuz teşekkürler..

*** SEVGİLİ DANIŞANIM YAZINI OKURKEN NASIL DUYGULANDIĞIMI ANLATAMAM SANA. ÖNCELİKLE BU SENİN ZAFERİN BENİM ÇORBADA AZICIK DA OLSA TUZUM OLABİLDİYSE NE MUTLU BANA AMA ASIL HÜNER ÇORBADAKİ MALZEMELERİN KALİTESİNDE VE SENİ YETİŞTİREN O GÜZEL ANNE VE BABANIN ELLERİNDE. PSİKİYATRİST OLMAK İSTEDİĞİNİ YAZMIŞSIN YA NE HAYALLER KURDUM SANA DAİR, ŞİMDİDEN DOKUNACAĞIN HAYATLAR İÇİN SEVİNİYORUM. UMARIN O ZAMANA KADAR HAYATTA OLUR VE BUNU GÖREBİLİRİM. LÜTFEN BENİ HİÇ UNUTMA ÇÜNKÜ BEN SENİ UNUTMAYACAĞIM VE İLERİDE MESLEK HAYATINA BAŞLADIĞINDA EN BÜYÜK DESTEKÇİN VE TAKİPÇİN OLACAĞIM. SANA GERÇEKTEN CANI GÖNÜLDEN ÇOK GÜZEL BİR HAYAT DİLİYORUM ÇÜNKÜ BUNU FAZLASIYLA HAK ETTİN. KENDİNE ÇOK DİKKAT ET, ALDIĞIN EĞİTİM ÇOK MEŞAKKATLİ BU YÜZDEN BEDEN VE RUH SAĞLIĞINA DİKKAT ET OLUR MU GELECEĞİN GÜZEL HEKİMİ. SANA KUCAK DOLUSU SEVGİLERİMİ GÖNDERİYORUM. AİLENE DE SELAM VE SEVGİLERİMİ İLET LÜTFEN 🙏😘🙏

**********************************************************************************************************

Bir psikoloğa gitme hikayesi (: 

Üniversite 4. sınıf öğrencisi olarak aslında her şey çok yolunda giden bir hayatım varken birkaç olay yasamam ile tüm hayatımın tersliklerle dolu olması, çok sevdiğim insanların bir yanımdan eksilmesi, yargılanmak, gelecek kaygısı, gün içinde defalarca ve her yerde gelen sinir ve ağlama krizleri vb. şeyler yaşamaya başlamıştım. Aslında her zaman kendi kendime yetebilen, kendimi düzeltebildiğimi düşünen bir insandım ama artık son zamanlarda bunu yapamamaya başlamıştım. Bırakın okula gitmeyi, duş bile alamaz, evimi toplayamaz, yemek yapamaz, yiyemez hale gelmiştim. Kendimde o gücü bulamıyordum, sürekli zamana bırakıp “düzelirim” diye düşünmeye başlamıştım. Son zamanlarda iyice bu bataklığın içine çekildiğimi, düzelmek için çabalayamadığımı fark ettim. İşte Reyhan Hanim ile hayatlarımızın kesişmesi tam da burada başladı. Artık bunun böyle gitmeyeceğini, profesyonel bir yardım almadan düzelemeyeceğimin farkındaydım. Ağlama krizine biraz ara verip hemen bir psikolog araştırması yapıp o sırada da çok sevgili Reyhan Hanimi buldum. İlk başta korktum çünkü kendisi hakkında hiçbir bilgim yoktu, biraz araştırma sonucu bloğunu buldum ve yazılarını çok severek okudum. Aradım ve randevu alıp en yakın zamanda kendisiyle görüşmeye gittim. İlk telefon görüşmemizden itibaren kendisinin ne kadar sıcakkanlı, samimi, iyi niyetli bir insan olduğunu anlamıştım zaten o yüzden daha az korkarak anlatmaya başladım her şeyi. Tam 1,5 saat boyunca konuştuk, güldük, eğlendik, ağladım kendisi yardım etmek için o kadar inanıp çabaladı ki ilk görüşmeden birkaç gün sonra hemen etki etti, artık düzelmeye başladım. Kendisi sürekli bana yazıyor, öneriler veriyor, soruyor. Sürekli iletişim halinde olmamız aşırı rahatlatıyor beni, şu an en ufak bir problemimde, mutluluğumda kendisine yazıyorum, fikir alıyorum. Benimle sevinip, benimle üzülüyor ve yanımda olduğunu, bu günlerin geçeceğini çok güzel hissettiriyor. Keşke kendisiyle daha erken tanışsaymışım da hayatim bu kadar alt üst olmasaydı diyorum. Beni çok güzel motive edip cesaretlendirdi. Belki de daha kötüye gidecek olan bataklığımdan çıkmama çok yardımı dokundu. İşte bu sayede profesyonel yardımın neden bu kadar önemli olduğunu çok iyi anladım. Şu an hayatımdaki her şey çok daha güzel, sürekli yüzüm gülüyor, öz güvenimi toparlamaya başladım, gelecek kaygım çok daha azaldı. Bu tür olayların beni kötü etkileyeceğini ama Reyhan Hanim sayesinde hayatımı bu denli hızlı düzeltebileceğimi hiç tahmin etmezdim. Kendisine ne kadar teşekkür etsem az:) Psikolojik yardım almaktan asla korkmamalı, ihtiyacımız varken en yakın zamanda almalıyız. Profesyonel birisinin hayatımıza dokunması bizden ve çevremizden çok daha farklı oluyormuş. Ben iyi ki kendisinden yardım almışım diyorum. İhtiyacı olan herkesin psikologlardan çekinmeden, korkmadan yardım almasını kesinlikle öneririm. Özellikle Reyhan hanımdan:) 

***SEVGİLİ DANIŞANIM BANA İLK GELDİĞİN GÜNÜ BUGÜN GİBİ HATIRLIYORUM. ÇOK PERİŞAN DAĞILMIŞ BİR HALDEYDİN. GENÇ YAŞINA RAĞMEN ÇOK BÜYÜK SORUNLAR YÜKLENMİŞTİN VE SANKİ BİR ÇIKMAZI İÇİNDEYDİN. ASLINDA TİPİK BİR “DEPRESYON” TABLOSU SERGİLİYORDUN VE BUNUN FARKINDAYDIN. SENİNLE BİR MUCİZE GERÇEKLEŞTİRDİK VE SEN SADECE İYİ OLMAYI SEÇEREK VE BANA GÜVENEREK BU KARANLIK GÜNLERİ AYDINLIĞA ÇEVİRMEYİ BAŞARDIN. TABİİ Kİ HAYATTA ZAMAN ZAMAN DÜŞÜŞLERİMİZ OLACAK AMA ARTIK SEN BU KONUDA TECRÜBE KAZANDIN VE BİLİYORSUN Kİ HER ZAMAN YAŞAMAK VE YAŞAMDAN TAT ALMAK İÇİN BİR SEBEBİMİZ VAR. İYİ Kİ TANIDIM SENİ. 

**********************************************************************************************************

Merhaba, ben bundan 4 sene önce üniversite sınavına hazırlanıyordum. O zamana kadar olan çoğu sınavlarımda ya da beni strese sokabilecek herhangi bir durumda kaygım artıyordu. Sınav senemde bu kaygıyla baş edememeye başlamıştım. Boş kaldığım her an sürekli bir şeyler düşünmekten, sürekli olumsuz şeylerin olacağına inanmaktan, çoğu uykusuz gecemden, ansızın gelen ağlama krizlerimden dolayı çok yorulmuştum ve ailemin desteğiyle Reyhan hanımla tanıştım. Böyle bir terapiye ihtiyacımın olduğunun farkındaydım fakat o dönem çoğu şeyi erteliyordum. Reyhan hanımla tanıştıktan sonra onun yanına gitmek beni heyecanlandırmaya başlamıştı. Konuşmak, birinin seni dinlemesi bile çok iyi geliyordu bana. Önce kaygılarımdan, neler düşündüğümden, sınav esnasında kesilen nefesimden bahsettik. Ona göre bir plan çizdik önümüze. İlk olarak sınavın kafamda büyüttüğüm anlamını küçültmeye çalıştık. Bunun bir son olmadığını, yapılmayacak bir şey olmadığını konuştuk. Sonrasında sınav sırasında gerginlikten karnıma giren ağrılar için nefes egzersizi çalıştık. Bu kendi adıma beni çok rahatlatmıştı. Hala gerildiğim vize veya finallerimde bana yardımcı olan bir metot. Benim bir önemli sorunum da hayal ettiğim yaşamı değil, çevremin bana dayattığı yaşamı kabullenmek zorunda kalmaktı ve bu beni her şeyden daha fazla yoruyordu. Reyhan hanım hiç üşenmeden benim hayallerimi gerçekleştiren insanları araştırmıştı, hayallerimi gerçekleştirmek için nerelere başvurmam gerektiğini, nelerin bana iyi geleceğini araştırıp bir seansımızda anlatmıştı. Beni en değerli hissettiren anlardan biriydi o seans. Birinin sizi dinlemesi dışında anlaması çok özeldi. Çoğu şeye motive olmuştum ve hala hayallerimin peşinden gitmek için elimden geleni yapıyorum. Ve son seans sınavımdan bir iki gün önceydi. Artık biraz daha rahattım. Sonuç ne olursa olsun arkamda olacak insanların olacağını bilmek beni çok güvende hissettiriyordu. Ve sınav sırasında Reyhan hanımdan öğrendiğim çoğu şeyi uygulayıp bu serüveni noktaladım. Psikoloğa gitmeyi ertelemek benim en büyük hatalarımdandı çünkü gerçekten konuşmanın, anlatmanın ve en önemlisi birinin seni anlamasının çözemeyeceği sorun olduğunu düşünmüyorum. Bence çoğu insanın bir psikoloğa ihtiyacı var özellikle de yaşadığımız dönemden, çektiğimiz sıkıntılardan, içimize attığımız yüklerden kurtulmanın en güzel yolu psikoloğa gitmek. Ve gideceğiniz psikoloğu iyi seçmek. Bundan önce birkaç deneyimim daha olmuştu ama bu işi gerçekten iyi yapan, sizinle bir bağ oluşturan kişiyi bulduğunuz an her şey çok güzelleşiyor. Ben çok şanslıydım ki Reyhan hanımla tanıştım ve çoğu problemimi çözdük. Yüklerinden kurtulmak isteyen herkese tavsiyem bir psikoloğa danışmasıdır. 

***SEVGİLİ DANIŞANIM BANA "SINAV KAYGISI" SORUNUYLA GELMİŞTİN VE O ZAMANLAR GELECEĞİNLE İLGİLİ TAM OLARAK NE İSTEDİĞİNİ DE BİLEMİYORDUN AMA O KADAR AKILLI VE BİLİNÇLİYDİN Kİ SENİNLE YAPTIĞIMIZ SEANSLAR BOYUNCA BEN DE ÇOK KEYİF ALDIM. ÖZELLİKLE DE SEÇİMİNİ SAĞLIK ALANINDA YAPMIŞ OLMAN BENİ ÇOK MUTLU ETTİ. EMİNİM BİR GÜN SANA DA YÜZLERCE ÖVGÜ DOLU MEKTUPLAR GELECEK DANIŞANLARINDAN. İYİKİ VARSINIZ. SENİNLE VE SENİN GİBİ GENÇLERİMİZLE HEM ESKİ BİR ÖĞRETMEN HEM BİR PSİKOLOG OLARAK GURUR DUYUYORUM.

**********************************************************************************************************

Beni koskocaman bir sevgisizlik bataklığından nasıl çekip çıkarttığınızı herkes okumalı. Bu günlerde yere sağlam basıyorsam sizin sayenizde, bana kendime güvenmem için fırsat tanımama benim kendimi bulmama, kendimi anlamama ve benim ne kadar değerli olduğumu bana ispat ettiğiniz için her zaman şu an bulunduğum özgür yaşamımı size borçluyum. Bir insanın bile anlamadığı özellikle en yakınlarımızın dahi anlamadığı kendimi içten ve bir o kadar da objektif dokunuşunuzla beni desteklemeniz bu dünyada bir tek beni anlayan kişi yaptı sizi, belki de en yakınlarımızın yapamadığı hatta görmediği ruh bunalımımı sizinle atlattığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Kaybetme korkumu sizinle aştım. Neden bir başkası da psikolojik destek alıp kendisiyle barışmayasın ki. Beni kendimle barıştırdınız. Tek yaptığınız şey eleştirmeden ama anlayarak beni dinlediniz. Çok basit gibi gözüken ama en yakınlarımızın bile yapamadıklarınızı siz yaptığınız için psikolojik destek aldığım için çok mutluyum. Bence herkesin hatta psikolojik desteğe ihtiyacı olmayan insanların bile zaman zaman uğrayacağı, nefes alabileceği, kendisini dinleyebileceği, yanlışlarını ayırt edebileceği bir durak olmalı psikolog koltuğu bence. 

***SEVGİLİ DANIŞANIM İLK BANA GELDİĞİNDE “KENDİNE GÜVENMEYEN”, “KAYBETME KORKUSU” OLAN VE GERÇEKTEN DE “SEVGİSİZLİK” BATAĞINDA BOĞULMAK ÜZERE OLAN BİRİYDİN AMA O GÜN BUGÜN BİZ HALA İRTİBAT HALİNDEYİZ VE O ZAMAN BU GÜNLERE GELECEĞİNİ GÖREBİLECEĞİN BİR SİHİRLİ KÜRE OLSAYDI KENDİN BİLE İNANMAZDIN VE BUNU SEN BAŞARDIN ÇÜNKÜ İYİ OLACAĞINA VE HERŞEYE HERKESE RAĞMEN AYAKTA KALABİLECEĞİNE İNANDIN. İYİKİ AMA İYİKİ YOLLARIMIZ KESİŞTİ SENİNLE.

**********************************************************************************************************

Tesadüflere inanır mısınız demiştim. Hayır dediniz, inanmam. Reyhan hanım, en sıkıştığım zamanda tanıdığım, işine aşık, sevgi dolu bir psikolog. Kafamdaki onlarca soruya kendi kendime cevap vermeye çalışırken, bir yardım almam gerektiğinin nasıl da farkına varmakta zorlanıyordum. Kendi kendime her şeyi halledermişim gibi geliyordu. İnsan kendi kendine halleder her şeyi de yardım eline uzanmaktan ne zarar gelir dedim kendime. İşte tam böyle bir zamanda tanıdım sizi. Sesinizin naifliği ve enerjiniz telefondan kulağıma oradan da kalbime sıcacık işledi. İlk geldiğim günü hatırlıyorum, dertlerim bin bir tane, karşımda siz... Hiç yargılanmadan, güvende olduğumu hissederek döktüm içimi. Ne anlattıklarım o odadan çıkacaktı ne de ben o odada suçluluk duyacaktım. İşte yardım almanın en güzel yanıydı bu, yargılanmadan, can kulağı ile dinlenmek. "Ama sende haksızsın yani, ama keşke yapmasaydın öyle, sen çok sinirlisin" laflarını duymamaya ne çok ihtiyacım varmış. İyi ki uzandım yardım eline. İyi ki karşılaştık. Şimdi çok eminim ki tesadüf değildi. Sizi tanıdım ve arkasından kanser ile tanıştım. Yardım eli üzerimdeyken tam tamına bu kadar denk gelir miydi hikayeler? Yazılmıştı bir kere. Hiç tanımadığım bir insana dertlerimi anlatmanın verdiği rahatlık hissi bir yana dursun, o girdiğim pastel tonlardaki odanız ruhumu hafifletiyordu. Orada dünyanın gamı, kederi yoktu. O odaya girince anlıyorsun, kendin için bir şeyler yaptığını. Bence herkes önce kendisi için bir şeyler yapmalı. Size gelerek kendime verdiğim değeri kat be kat katladım. Yönüm belliydi yazılmıştı bir kere, lakin yolum sizinle çiçeklendi... Reyhan Hanım kalbe iyi gelen işinize olan aşkınız ve ben o aşkın önünde eğiliyorum. Sevgiyle kalın... 

***SEVGİLİ DANIŞANIM SENİ TANIYARAK TESADÜF DİYE BİRŞEY OLMADIĞINA BİR KEZ DAHA İNANDIM. HEPİMİZ BİRBİRİMİZLE ZAMANI GELDİĞİNDE KARŞILAŞIYOR VE KARŞILIKLI OLARAK BİRBİRİMİZE BİRŞEYLER ÖĞRETİYORUZ. BEN DE SENDEN O KADAR ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM Kİ VE İLERLEYEN ZAMANLARDA NEDEN KARŞILAŞTIĞIMIZI O KADAR İYİ ANLADIM Kİ. DANIŞAN KOLTUĞUNDA BAŞLAYAN BAĞIMIZ HALA DEVAM EDİYOR VE ÖLENE KADAR DA EDECEK EMİNİM. İYİKİ BANA GÜVENİP ELİMİ TUTTUN. SAĞ OL VAR OL KOCA KALPLİ KIZIM BENİM...

**********************************************************************************************************

Bu satırları gönül rahatlığıyla yazabilmemdeki en büyük etken Reyhan Hanım ile olan görüşmelerimizdir. Öncesinde ben her şeyi kendi içimde yaşayan, dile getirirken birçok kez düşünen, ne yapacağını bilemeyen bir karakterken; şimdi çoğu şeye bakış açımın, yaklaşımımın değiştiğini, olayları analiz etme konusunda çok daha mantıklı ve çok yönlü bakabildiğimi gördüm. Bence kesinlikle her insanın hayatının belli bir döneminde mutlaka psikoloğa gitmesi, kendini bu konuda yoklaması ve sınırlarını fark etmesi gerektiğini düşünüyorum.  

***SEVGİLİ DANIŞANIM, DANIŞAN KOLTUĞUNDA OTURMANIN EN BÜYÜK FAYDALARINDAN BİRİDİR BAKIŞ AÇIMIZI DEĞİŞTİRMEK VE ÇOK HAKLISIN HERKES (BİZ RUH SAĞLIĞI ÇALIŞANLARI DA DAHİL OLMAK ÜZERE) HAYATININ BELLİ DÖNEMLERİNDE PSİKOLOJİK DESTEK ALMALI. BUNUN NE ANLAMA GELDİĞİNİ YAŞAMAYAN BİLEMEZ. SEN DE İYİKİ BU OLGUNLUĞU GÖSTERİP BU YARDIMI KABUL ETTİN VE EMİNİM ŞU AN ÇOK DAHA EMİN ADIMLARLA İLERLİYORSUNDUR HAYAT YOLUNDA VE EN AZINDAN GÜNÜN BİRİNDE YİNE TÖKEZLEDİĞİNDE KAFAN KARIŞTIĞINDA BU YARDIMI DAHA ÖNCE ALMIŞ BİRİ OLARAK ZAMAN KAYBETMEDEN TEKRAR YARDIM ALABİLECEĞİNİ BİLİYORSUN. NE MUTLU BİZLERE Kİ SİZLER GİBİ BİLİNÇLİ DANIŞANLARIMIZ VAR.

**********************************************************************************************************

Psikolog ve psikiyatriler deli doktorları değildir! 

Yıllarca bu cümlelerle farkında olmadan bilinçaltımıza giydirilmiş cümlelerle mücadele verdik. Aslında psikolog ve psikiyatri gözetimleri en az bir kardiyolog kadar, cerrahlar kadar önemlidir. Fakat bunun bilincine ancak ve ancak kendimizle yüzleşmemiz gerektiği o noktada fark ederiz. Mesela hangi noktadır o. Örneğin; durup dururken bir anda tavan yapan nabız sayısında ya da bir an da beyninize elektrik verilip bayılma hissine kapıldığınız o anda! Evet artık vakti gelmiştir, hatta geçmiştir bile. Sinyal sizi artık bedenin için ihtiyaç duyduğun kadar beynin ve sinir sistemin içinde ihtiyaç duyduğun tedaviye yönel çağrısı veriyordur. Bu çağrıya o an kulak verip evet artık mekanizma çökmek üzere bir an önce dinlendirmeliyim, rahatlatmalıyım diye düşünüyorsanız kendinize bir şansın kapısını açmış oluyorsunuz. Yok hayır tekrar görmezden gelmeye devam ediyorsanız dikkat edin, panik atak, anksiyete vb. hastalıklar artık yavaş yavaş beyninizi ele geçirmek üzeredir. Çünkü siz doğru sinyallere gözünüzü kapatmış ve beyninizin oyununa müsaade etmiş oluyorsunuz. Nedir bu beynin oyunu? Geç kaldınız mesela ne olacak? Hemen söyleyeyim. Arkanızdan son gaz bir araba gelip bir anda durup kornaya bastığı an nasıl korkarsınız bir düşünün? Ya da köpek sizi koştururken, muhtemelen kalbiniz ağzınızda atar panik olursunuz, işte bu durum sanki her an yaşanıyormuşçasına beyninizi ele geçirecektir. Ve bu durum yavaş yavaş kalıcı olacak ve ömrünüzün hatırı sayılır bir kısmı bunu yok etmek için mücadele vermekle geçecektir. İçinde bulunduğumuz şartlar malum hayatı zorlaştırmaya yetiyor, kendimizi daha fazla bu zorluklara göğüs germekle uğraşmaktansa müsaade edin, ruh sağlığımızı rahatlatalım. İşin ehline kendimizi bırakıp güvendiğiniz bir psikolog ya da psikiyatrinin kapısını çalma vakti gelmiştir belki de… 

***SEVGİLİ DANIŞANIM BANA PANİK BOZUKLUĞU İLE BAŞVURMUŞTUN. O KOLTUĞUN DİLİ OLSA DA NELER YAŞADIĞIMIZI ANLATSA. BİZ SENİNLE ZAMANLA BİR PSİKOLOG DANIŞANDAN ÖTE ABLA KARDEŞ GİBİ OLDUK AMA BU YAKINLIK BİZİM TERAPÖTİK ORTAMIMIZI DA ASLA ZEDELEMEDİ. BENİ OFİS BİNAMIN ÖNÜNDEN ARAYIP AŞAĞI İNER MİSİNİZ YUKARI ÇIKAMIYORUM DEYİP ÇAĞIRIŞINI VE BOYNUMA ATLAYIP HIÇKIRARAK AĞLADIĞIN ANI ÖMRÜMÜN SONUNA KADAR UNUTMAYACAĞIM VE KARŞILAŞTIĞIM O GÜNDEN BUGÜNE KADAR YAŞADIKLARIMIZ BAĞIMIZ ŞÜKÜR SEBEBİMDİR BU MESLEĞİ SEÇMEMDE DAHA NİCE YILLAR BİRLİKTE OLABİLMEK DİLEĞİYLE EŞİNLE EVLATLARINLA ŞİFA DOLU MUSMUTLU GÜNLER DİLİYORUM SANA.

**********************************************************************************************************

İnsanlar psikoloğa neden giderler veya neden gitmezler?

Ben bu konuda, özellikle kendi hayatımdan kesitler yazacağım. Maalesef üzülerek söylüyorum. Türk toplumunun büyük bir çoğunluğu eskiye oranla kendi dünya hayatında sorunlarla iç içe yaşıyor. Bunda en büyük etken aile büyüklerinin tam manası ile eğitimsiz ve bilgisiz ve hatta İslami şartlara göre günah ve ayıp oluşu eklenebilir. Önce anne ve baba çocuklarına hayatın gerçeklerini anlatmalı. Her konuda çocuklarını, karşılarına alarak bilgilendirmeli. Ben çocukluğumdan beri hiç bir sorunumu aile büyüklerine açmamışımdır. Çünkü ayıp ve günah olayı insanı içindeki acabalar ile kapanık yetişmesine sebep oluyor. Günümüz Türkiye’sinde bireylerin çoğunun kendi başına sağlıklı bir şekilde dertlerini çözemedikleri ortada. Bu tür sorunlar hem kişinin hem çevresindeki insanların birbiri ile çatışması demektir. Onun için bu tür durumlarda bir uzman psikoloğa acilen ihtiyaç vardır. Hem sonra psikoloğa gitmek niye yadırgansın? Kişi sorunları ile iç içe yaşamamalı. Bunun için işi uzmanına giderek daha sağlıklı ve kısa zamanda çözüme kavuşturmalı. Benim eşim ve ben 6 yıl benim aile büyüklerinin yanında kalarak, eşimin psikolojisinin bozulmasında en büyük etken oldu. Üstüne üstlük aradan 5 yıl geçtikten sonra eşim annesini kaybetti ve benim bilgim dışında sürekli gizli gizli ağlayarak psikolojisinin daha vahim duruma gelmesinden sonra sinirler iyice yıpranarak iflas eden ve hastalığının MS olduğunu fark ettik. Eğer eşimin bu durumunu fark eden bir büyüğü olmuş olsaydı o bu duruma gelmezdi. Karşılıklı diyalog olduğu sürece psikolojik sorunlarını rahatça çözebilirdi. Onun için bir psikoloğa ihtiyaç bu tür durumlarda her zaman ihtiyaç vardır. Ben ne çocukluğumu ne ergenliğimi ne evliliğimi ne de babalığımın sorunlarını rahatça çözüp yaşayamadım. Ama bu tür olayları ben yaşadığım için kendi çocuklarımın sorunlarını (her türlü) aramızda konuşarak doğruyu ve yanlışı bizzat kendileri ne öğretmiş olmanın mutluluğunu yaşadım. Birey içine ne kadar kapanık olarak büyürse sorunları hem beraberinde getirip olayların değişik boyutlara getiriyor. İnsanın ne tür rahatsızlığı varsa işin ehline giderek, çözüme kavuşturması gerekir. İnsan hayatında doğumundan ölümüne kadar sorunlar ile iç içe yaşar. Eğer sorunları işin uzmanı ile çözmek istiyorsa mutlaka rahatsız olduğu konuları hiç utanıp sıkılmadan ve çekinmeden gidip aşması gerekir. İnsan hayatında büyümeye başladığı andan itibaren gerek okul gerek iş hayatı gerek evlilik ve gerek cinsellik üzerine onlarca sorunlarla her gün yaşamak zorunda kalıyor. Onun için ben bir psikoloğa gitmek gerekiyorsa gitmeli. Bunda utanılacak, çekinecek bir şey yok ve hatta ayıp sayılmamalı.

***SEVGİLİ DANIŞANIM BİR İNSAN NEDEN PSİKOLOĞA GİDER SORUSUNUN CEVABINI KENDİ İFADELERİNİZLE NE GÜZEL ANLATMIŞSINIZ KEŞKE HERKES SİZİN KADAR BİLİNÇLİ OLSA BEN SİZE VE ÖZELLİKLE EŞİNİZİN HASTALIĞI KARŞISINDA GÖSTERDİĞİNİZ ÇABAYA VE EN ÖNEMLİSİ EŞİNİZE OLAN KOŞULSUZ SEVGİNİZE HAYRANIM. HAYAT SİZİN GİBİ İNSANLARLA ÇOK DAHA GÜZEL BİR YER OLUYOR. BU İÇTEN DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNİZİ PAYLAŞTIĞINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. 

**********************************************************************************************************

Bir insanın başına ne gelse yıkılır acaba diye çok düşünürdüm eskiden ta ki o kara gün bize uğrayana kadar. 20.11.2019 hafızama kazılan ve asla ama asla geçmeyecek olan kanayan yaram. Sadece düşünün 5 aylık hamilesiniz ve ansızın bir sabah canınızdan çok sevdiğiniz babanız vefat ediyor. Ben işte tam olarak bunu yaşadım, kendi ellerimle babamı hastaneye yolladım ve gitmeden evvel alnını öptüm, 2 saat sonra haberi geldi ve bildiğiniz sıcak sudan soğuk suya atıldım ben o an. Her şeyi boş verdim o aralar ben ve asla toparlanamam sanıyordum, çünkü evde bir de oğlum vardı 2 yaşında ve onun bütün dünyası dedesi idi, oyun arkadaşı her şeyiydi dedesi. Onun yokluğu çok koymuştu oğlumuza, o sakin çocuk çıldırmış gibi evin her köşesinde dedesini arar olmuştu, bulamadıkça da ağlama krizlerine giriyordu. Eşimle bir karara varıp sevgili Reyhan ablacığıma gitmem gerektiğini düşündük hem benim için hem de oğlumuz için en sağlıklısı bu olur diye düşündük. Zaten tanışıyorduk biz evvelden Reyhan ablam ile ailecek de görüşüyorduk ve beni bu durumda en iyi o anlar diye düşündük. Rahmetli babam da çok severdi kendisini ve onun da böyle bir durumda benim oraya gitmemi isteyeceğine karar verdim. İlk gittiğimde kendimi anlatamam ifade edemem diye düşünmüştüm çünkü 1 aydır kimselere içimi açmamıştım ben, acımı kimseyle paylaşmamıştım ve kimsenin karşısında ağlamamıştım ta ki reyhan ablanın yanına gidene kadar. Onunla konuşmak dertlerimi anlatmak ve en önemlisi beni kesintisiz bir şekilde dinlemesi beni inanılmaz derecede rahatlatmıştı. Oturdum yeri geldi anılardan bahsedip beraber güldük, yeri geldi oturup beraber duygusallaştık. Bakın ağladım demiyorum çünkü bana o an Reyhan abla çok önemli bir şey öğretmişti " bir insan unutulunca ölür" demişti ve ben o an anladım ki ben babamı unutmadığım sürece ve ben istemedikçe babam asla ölmeyecektir. Kendimi çıkmazda hissederken Reyhan abla benim yoluma ışık oldu-. Yola doğru devam etmem gerektiğini ve bunu nasıl başaracağımı bana o tatlı dilinle hep o gösterdi .. Allah ondan binlerce kez razı olsun ki doğru zamanda doğru yerdeydi ve umarım hep yanımızda olur 🥰 demem şu ki uzun lafın kısası atlatamam diye düşündüğünüz her şey geçiyor, tabii ki tam olarak hiç bir zaman dinmez babanızın acısı ama eskisi kadar yakmıyor canını, onun iyi bir yerde olduğunu biliyorsunuz ve aslıda o hakiki dünyaya geçtiğini de öğreniyorsunuz ..ben atlattım 5 aylık hamile idim ve şuan dünyalar güzeli kızım kucaklarımda, oğlum tekrardan kaldığı yerden devam etti hayatına, onu ilk kez dedesinin yanına götürdüğümüzde ona durumu izah ettik ki insanlar anlamaz daha küçük o demelerine rağmen o anlamıştı artık dedesinin orda olduğunu, şuan dedeye gidiyoruz dediğimizde amin yapalım anne diyor akıllı oğlum benim :) hayat böyle bir şey işte bazen bitiyor ve aslında bittiği yerden tekrardan senin hayata tutunman için bir şey çıkarıyor Rabbim karşına, bunu da sevgili Reyhan ablacığımdan öğrendim :) ve size kesinlikle tavsiyemdir, hayatınızda çok ağır bir dönemden geçiyorsanız sakın ama sakın tek başınıza atlatmaya kalkmayın. Destek alın ve bundan utanmayın ... İyi ki varsın Reyhan ablacığım :) 

***SEVGİLİ DANIŞANIM VE SEANS KOLTUĞUNDA OLMADIĞIN ZAMANLARDA DA KÜÇÜK KIZ KARDEŞİM GİBİ GÖRDÜĞÜM DEĞERLİ İNSAN BABACIĞINI ÇOK KISA ZAMAN DİLİMLERİNDE GÖRMÜŞ OLMAK İLE BİRLİKTE O KADAR ÇOK SEVDİM Kİ VE GERÇEKTEN SİZİN BABA KIZ İLİŞKİNİZ ÖRNEK OLABİLECEK NİTELİKTEYDİ VE ÇOK ÖZEL BİR BAĞINIZ VARDI. MAALESEF ÇOK ERKEN AYRILDI ARAMIZDAN AMA BİLİYORUM Kİ O GÜZEL İNSAN SEVENLERİNİN KALBİNDE HALA YAŞIYOR VE HER NEREDEYSE SENİ VE TORUNLARINI SEVGİYLE İZLİYOR VE GURUR DUYUYOR. İNSANIN SEVDİĞİNİ KAYBETMESİ BU DÜNYA HAYATINDAKİ EN ZOR SINAVLARIMIZDAN BİRİ OLSA GEREK AMA DEDİĞİN GİBİ ALLAH BİR ŞEKİLDE SABRINI VERİYOR VE HAYAT DEVAM EDİYOR. SANA, SEVGİLİ EŞİNE VE EVLATLARINA BİR ÖMÜR BOYU SAĞLIK VE MUTLULUKLAR DİLİYORUM. -

**********************************************************************************************************

Sevgili Reyhan Hanım'a Aslında Reyhan Hanım değil de, abla kelimesi daha doğru olur benim için. İyi ki tanıdım dediğim nadir insanlardan biri. Samimi, içten ve sıcak. Sonsuz teşekkürler Reyhan ablama. Kendi hikayeme gelince. Eşimle anlaşarak 2016 yılında evlendik. Evliliğimin en güzel geçmesi gereken iki yılı berbat bir şekilde geçti. Kocaman kayıp iki yıl. Eşim ve ailesi içine girince bencilliği, işine geldiği gibi davranmayı, insan satmayı, düşüncesizliği, saygısızlığı, sayılmamayı, ezmeye çalışmayı gördüm. Günler geçtikçe üzüntüm daha da arttı. İnsan eşinle konuşamaz mı? Konuşamazdık, hep yanlış anlar işine geldiği yöne çeker ve bağırıp çıkmada cabasıydı. Kırıcı şekilde söylemiyordum kelimeleri seçerek ama her defasında hüsran. Artık kendimi suçlardım konuşacak olduğumda günler öncesi sıkıntısı tutardı, çekinirdim eşim dediğim insandan. Bağırması vs. çok üzerdi ve millete duyulup sakız olmak cabası. Ben ailemde görmediğimden çok tuhaf gelmişti. Sürekli kendi ailesine gelinip gidilecek kalınacak benim aileme hayır. Kayınvalidem de eşimle bir yöndeydi ki zaten eşimi annesi de etkiliyordu. Baştan ezmek istediler, hep bizim dediğimiz olsun emrimizden çıkmasın. Aileme karşıda çok saygısızlıklar yapıldı hem eşim hem kayınvalidem tarafından. Hakkımı o yönde asla helal etmiyorum. Yapıp ta nasıl yüze bakarlar orası da malum. Ailem kırmızı çizgim, annem yönünden çok katıyım. Bana kalsa kayınvalidemle konuşmazdım bile. Önce Allah'a sonra can anneme dua etsinler. Bir topak etim var ve herkeste ağız var onların seviyesine düşmeye gerek yok kırgınlığa da dedi. Üzüldüğü halde yüz yüze bakılıyor boş ver herkes anlıyor sonra dedi. Annemin hatırına sustum. Dedem vefat etti. Ne eşim ne ailesi geldi. Ama eşimin dedesi öldüğünde annem, babam, kardeşim hepimiz oradaydık. Kayınvalidemin o an yüzündeki ifadeyi unutamam. Kıpkırmızı ne bakabildi ne de bir tepki verebildi. Çekindi, Allah'ın sopası işte. Herkesin de kalitesi insanlığı. Eşim ve kayınvalidem beni yalan yanlış lafla sattı köyde, yapmadığım şeyi yaptı deyip kötü gösterdiler. Ve eşim hiçbir şey yokmuş gibi geldi aynı yatağı paylaştı nasıl yapabiliyorlar hayret ediyorum hala. Bilmiyorum sanıyorlar ama dakikada arayıp söylediler aslında bana. O an yıkıldım güvenim sıfırlandı. Değersizliğimi hissettim. Eşim beni sevmiyor dedim sürekli kafamda cevapsız bir sürü sorular oluştu ve giderek arttı. Evime habersiz misafir kabul etmeler, ben yokken misafir ağırlamalar, evimin anahtarının kayınvalidemde olması. Tamam olabilir ama saygı diye bir şey vardır ve benim haberim bile yoktu olduğundan. Ben evdeyken hiç kapı çalmadan direk açması ve benim şok olmamla öğrendim. Tut ki müsait durumda değilim her şey olabilirdi ve bu olay bir kaç kez oldu. Uyardım kırmadan misafir kabul etmiş getiriyor kapımızı çalmadı direk anahtarla ki karı koca evdeyiz ben bu saygısızlıkları çok yaşadım. Yine de sustum büyüktür dedim. Bir yandan eşimin yaptıkları artık iyice doluyordum artık ailem üzülmesin diye de söylemedim evimde yaşadıklarımı. Eşim tarafından s…de yedim. Ne kadar sinirli olursa olsun bir insan tartışmada bile bir seviye ve üslup olur maalesef. Evden çıktım gittim. Bana bunu kim dese orda durmam zaten. Bir gece boyunca otelde kaldım. Ne aradı ne sordu ne arkamdan geldi. İşte o an ben daha da yıkıldım. Sevilip değer görmediğimi anladım. Eşimin benden anında vazgeçeceğini de. Ta ki annem eşimi arayıp kızıma ulaşamıyorum oğlum beni beraber akşam arayın diyene kadar. Beyefendi o zaman tutuşup beni aradı. Benim için aile en kıymetli hazine. Çok farklı olmalı herkes dikkat etmeli karşılıklı olarak. Çünkü bende anne babası ayrı olan bir çocuğum ve aileye baktığım pencere bambaşka ve çok güzel. Öyle de bir ailem olsun diye hayal ettim ve çabalayacağım dedim. Ama üstüne bunları yaşayınca yıkıldım. En sonunda kayınvalideme açtım maalesef! Artık iyice fena olmaya başlamıştım. Hatta annem ve kardeşim derlerdi abla biz anlıyorduk bir şeyler ama senden bir ses bekledik belki yanlışızdır diye. Korkarak çekinerek oturuyormuşum, eşim aradığında korkarak, çekinerek açıyormuş telefonu bile. Ellerimle çok oynamaya başlamışım. Bana sorarsanız farkında bile değildim tabi. Artık doldum ve aileme anlattım. Annemin evine geldim. Bu hayattaki en büyük destekçim ve güç kaynaklarım can annem ve kardeşim. Her zaman arkamda durdular ama karışmadılar da kızım karar senin biz ne karar verirsen arkandayız dediler babamda dahil. Günler geçti eşim geldi, büyükler konuştu ve evime gittim. Çünkü düzelelim istiyordum ayrılık olmasın. Yeniden başladık evimizde her şey iyi gitti sonra aynı ikinci kez anne evine gittim bu sefer daha çok kaldım. Yine geldim ama boşanma kağıtlarım falan hazırdı o derece, bıkmıştım. Ama hala araftaydım. Bir yanım bırak diyor bir yanım düzelecek sabır. Yeniden evime gittim. Bu sefer konuşması vs. daha farklıydı ama hala devam etti. Artık son kez yaktım gemileri. Çocuk seven ben çocuk bile düşünmedim. Üçüncü kez gittim. Anne evinde kafam o kadar rahat ki onların yanında kafamı dinliyordum resmen. Sonra annemle evime eşyalarımı almaya, dershaneden kaydımı sildirmeye gittik. Kayınvalidem ordaydı hiçbir şey olmamış gibi davranması gelin dünür demesi, pes dedim. Belli ki karışmak istemedi ama son raddeye gelmişiz. Kızım durun bakalım bir konuşulsun de büyüksün sonuçta. Tek kelime yok aldık çıktık bavulu. O an ana oğlan tutuşmuş olmalılar ki biz eve varmak üzereyken eşim bir hışım arabayla yanımızdan geçti. Bu arada aynı yerlerde oturmuyoruz memleketlerimiz farklı. Geldiğinde çok sert konuştum şartlarımı söyledim ailemden tek tek özür dileyecek ve psikoloğa gideceğimizi söyledim. Kabul etti ama ben gitmedim. Özür dilemeden de gitmeyecektim. Çünkü o adamı ben seçtim ailemin karşısına ben çıkarttım. Ve ailem benim seçtiğim o adam yüzünden üzüldü. İşte bunun için çok üzüldüm parçalandım, kendimi suçladım hep. Halada çok kızarım kendime keşke derim. Gurur duyacağım, kendini sevdiren bir eş isterken hale bak. Kıyamam, kardeşim kızdığı halde eniştesine yardım etmiş iyi anlaşırlar, muhabbetleri süperdir. Evet önceden sevmezdi şu an seviyor. Gerçi hala eşim patavatsız ama alıştı galiba. Sonra eşim tekrar geldi ve özrünü diledi. Evimize gittik. Ertesi günde ilk işimiz Reyhan ablamdı. Herkes tüm olanı biteni anlattı. Yaklaşımı, üçüncü bir gözün bakış açısı ve bilinçli yönlendirmesiyle yavaş yavaş BİZ olmaya başladık. Birbirimizdeki eksiklikleri, hataları, karşılıklı yaklaşımlarımızı sorguladık güzel bir yola girdik. Ve şu an beşinci yılımızı devirdik ikiyken üç olduk. Çok güzel bir kızımız var. Tabii ki  hala ufak tefek atışmalar oluyor ama eskisi gibi değil. O patavatsızlığı, bencilliği az da olsa var evet ama mutluyuz, aşıyoruz. Allah'ım herkesin yuvasını mutluluk, huzur ve bereketle doldursun. En büyük mirasım ailemle inşallah hayallerimizi tek tek gerçekleştireceğimiz günlerimize diyorum artık. Ve tekrardan sonsuz teşekkürler...

***SEVGİLİ DANIŞANIM MEKTUBUNU OKURKEN BURADA YAZDIKLARININ DIŞINDA BANA YAZDIĞIN ONLARCA SAYFA DİĞER MEKTUPLARIN AKLIMA GELDİ NE KADAR ÇOK DOLMUŞTUN NE KADAR ÜMİTSİZDİN BU YUVANIN KURTULMASI İÇİN VE EŞİNİ BANA BİRAZ DA TEHDİTLE GETİRMİŞTİN YOKSA ASLA BARIŞMAM DEMİŞTİN O GÜNLER GELDİ GEÇTİ ÇOK ŞÜKÜR AMA O GÜNLERDEN KALAN TEK BİR CÜMLE BENİM HALA AKLIMDAN ÇIKMIYOR. EŞİN SEANS SONRASI KAPIDAN ÇIKARKEN “ BURAYA ÇOK ZOR GELDİM HATTA GELMEYİ BİLE İSTEMEDİM AMA KEŞKE DAHA ÖNCE KENDİ İSTEĞİMLE GELSEYMİŞİM” DEDİ. BU BENİM SEANS SONRASI DUYMAKTAN EN KEYİF ALDIĞIM CÜMLELERDEN BİRİDİR VE GERÇEKTEN DE PSİKOLOJİK YARDIMIN NE KADAR İŞE YARADIĞINI GÖSTEREN ÇOK KIYMETLİ BİR CÜMLEDİR. DARISI EŞİN GİBİ ÖNCESİNDE PSİKOLOĞA GİTMEYİ REDDEDİP DAHA SONRA O KAPIDAN MUTLU BİR ŞEKİLDE AYRILACAK DİĞER İNSANLARIN BAŞINA BUNU KENDİM ADINA DEĞİL MESLEĞİMİN ÖNEMİ ADINA BİR KEZ DAHA BURAYA YAZMAK İSTEDİM. SİZE GÜZEL KIZINIZLA BERABER UPUZUN MUTLU YILLAR DİLİYORUM.

**********************************************************************************************************

Merhaba, ben on beş yaşındaki bir gencin görüşüyle yazacağım, değerlendirmemi okuduğunuz için teşekkür ederim. Psikologların gerçekten gerekli olduğunu düşünüyorum. Birçok sebeple. Sizi yargılamadan dertlerinizi, kafanızdaki problemlerinizi dökebileceğiniz, size çözüm önerebilecek bir kişinin, bilgili bir kişinin bulunması insana birazda olsa güven veriyor. Problemlerinizden hemen kurtulabileceğinizi düşünmeyin, bunun için sizin çabanız ve size gösterilen bir yol gerekiyor. Psikologlar kaybolmuş kişilere yol gösterebilecek kişiler olduklarından dolayı, biriyle görüşmekte hiçbir sakınca olduğunu düşünmüyorum. İnsanlar karmaşık varlıklardır, hepsinin kendine ait olan hayatları, fikirleri ve yaşadıkları sıkıntıları var, insanı insan yapan şeyler. Bu tarz konularda çekinecek herhangi bir şey olduğunu düşünmüyorum. Bende kendimce problemler yaşıyorum ve bu problemleri paylaşamamak, ne yapacağımı bilememek beni çok ürkütüyor, kendi kendimi yiyip bitirmeme sebep oluyor. Bu yüzden, kötü duygularınızı, düşüncelerinizi, sizi endişelendiren şeyleri rahat bir şekilde aktarabilecek birinin olması, psikologların kişinin kendisine olan yararını gösterir. Bence, bir insan kendiyle, başkasıyla ya da hayatıyla ilgili problemler yaşıyor, bir çözüm yolu bulamıyorsa, bir psikoloğa danışmak en iyisi. Düşüncem bu, kayıp hissedenler umarım yollarını yardım ile bulabilirler. 

***SEVGİLİ DANIŞANIM, NE KADAR DA ÖZ BİR ŞEKİLDE ANLATMIŞSIN KENDİ DÜNYANDA BİR PSİKOLOĞA GİTMENİN GEREKLİLİĞİNİ. UMARIM BU SATIRLARI OKUYAN SENİN YAŞINDAKİ GENÇLERE ÖRNEK OLURSUN VE ONLAR DA SENİN GİBİ GEREK DUYDUKLARINDA HİÇ ÇEKİNMEDEN BİR PSİKOLOĞA BAŞVURURLAR. SİZLER BİZİM GELECEĞİMİZSİNİZ VE SİZLERİN BEDEN SAĞLIKLARI KADAR RUH SAĞLIKLARI DA ÇOK ÖNEMLİ. BİZİM KUŞAĞIMIZDA MAALESEF PSİKOLOĞA GİTMEK ÇOK AZ GENCE NASİP OLURDU BÖYLE BİR BİLİNCE SAHİP DEĞİLDİ ÇOĞUMUZUN AİLESİ. BU ANLAMDA SİZLER ÇOK ŞANSLISINIZ VE SİZLERİ YETİŞTİREN AİLELER DE ÇOK FEDAKAR SİZLERİN DAHA İYİ OLABİLMENİZ İÇİN. UMARIM HEPİNİZ ÖNCE KENDİNİZ SONRA AİLENİZ VE SONRA DA TOPLUMUMUZ İÇİN ÇOK İYİ YERLERE GELİR VE GURURUMUZ OLURSUNUZ. 

**********************************************************************************************************

İlk olarak şöyle başlayayım. Ben 29 yaşında anksiyete hastasıyım. Ben bir kadınım. Ve maalesef bu ülkede kadınlar ikinci sınıf muamelesi görüyor her zaman her yaşta ve bende bunlardan biriyim. Sen yapamazsın sen beceremezsin diyen çok kişi oldu hayatımda (ama onlar bunları derken ben yolun yarısına gelmiştim zaten ve başardım) . Ben bir kadınım öyle değil mi?.. Bu yaşıma gelene kadar birçok şey yaşadım. Herkesin kendi hayatında kendine göre dertleri vardır. Eğer anksiyete iseniz başkası için en ufak sorun sizin dünyanızı başınıza yıkabilir. 5 yaşında balkondan düşmem dolayısıyla beyin kanaması geçirdim ve ameliyat oldum her şey onunla başladı ve anksiyeteyle böyle tanıştım. Tabii ki de küçüklükte her şeyin farkına varamıyorsunuz yaşım ilerledikçe benim de anksiyetem hastalık hastasına dönüştü. Her baş ağrım beynimde bir sorun mu var tümör mü var düşüncesi getiriyordu. İnsanlara güvenemez oldum. Karnım ağrıdı ve endoskopiler sonra kolonoskopiler oldum, nöroloji doktorlarını sürekli rahatsız etmelerin doktorlara güvenmemem ve bana söylediklerinden tatmin olmamam, eve çağırdığım ambulanslar ve her şeyin sonuçsuz çıkması. Başarısız psikolog deneyimlerim sonrası intihar düşüncesine kadar kötüleşmem. Daha sayamayacağım birçok şey düşünün hiç cinsel münasebetim olmamasına rağmen ve bir belirtisi olmamasına rağmen AIDS testi yapmam cabası oldu. Psikiyatri ve psikolog eşliğinde tam 1,5 yıl sonra bu dizeleri yazıyorum. Her şey o kadar değişti ki tam anlamıyla normal hayatıma döndüm destekçim eşim her an yanımda oldu birbirimizi eğittik anksiyete adına birçok eser okuduk doktorlarımız tavsiyesi ile. Daha önce sadece ilaçla denemelerim başarısız sonuçlandı daha kötüleştirdi beni. Bana diyorlardı ki başka doktorlar; herkesi iyileştirdim seni iyileştiremedim gururum o kadar kırıldı ki anlatmam mümkün değil. Âmâ hayatımın değiştiği an reyhan hanımla o telefon konuşmasını yaptığım andı. Psikoterapinin gücüne inanın doktorunuz sizin için abi abla gibi olmalı güvenmelisiniz gerisi çorap söküğü gibi gelir. Ama ilaç kullanıyorum gerisi kendiliğinden olur demeyin çabalamak ve hayatınıza aktiviteler eklemek anı yaşamak için sebebiniz olsun. Hayat kısa kıymetini bilin. Hiçbir şey için geç değil bir yerden başlamak için, iyi ki Ali Fuat beyle ve Reyhan hanım ile yollarımız kesişti. İyi ki …amacım doktorlarımı övmek değil. Sadece birilerinin hayatına dokunabilmek lütfen bir ruh doktoruna gitmekten utanmayın .. Ve bu hayatta sadece kendiniz için yaşayın ben başardım sizde başarabilirsiniz. Ben o yoldan geçtim ve köprüden geçerken de doktorlarım elimi tuttu şimdi tek hayalimiz düğümüzde kötü günleri geride bırakıp oynamak. Sizde bir yardım almak istiyorsanız lütfen doktorunuzun elinden tutup birlikte yürümeyi çok görmeyin kendinize.❤️🌺 teşekkürler🙏🏻

**********************************************************************************************************

İçimden gelen ilk çığlıkları duyduğumda delirdiğimi zannetmiştim. Kimse sizi dinlemeyince siz kendinizi dinlemeye başlıyorsunuz çünkü günlerce, aylarca kendinizi dinledikten sonra içinizden gelen ses “yaşamak istemiyorum” diyor. Yaşadığım ruhsal çöküntü yüzünden sadece beynim değil bütün bedenim çığlıklar atmaya başlamıştı. Benim gibi olanlar bilir. Biz buna atak diyoruz. O atak anlarında sanki biri bütün iç organlarımı avucunda sıkıyormuşçasına acılar çekiyordum. Ama buna rağmen bir türlü bir şeylerin ters gittiğini kabul etmiyordum. Psikiyatrist ve psikolog kelimelerini duyduğumda tavır net zaten. “Ben deli miyim?” ikisine de gitmeyi uzun süre reddettim. Bahanelerimde o an için çok mantıklıydı. Birine gitsem ilaç verip uyutacak, ne işe yarayacaktı ki. Uyanınca ben yine aynı ben. İlaçta sevmem zaten. Diğeri desen saatlerce konuşup belki de beni yargılayacak. Elin insanı benim ne çektiğimi ne bilsin ne anlasın. Hem konuşmak çözümse benim arkadaşlarım var zaten. Birgün kalp krizi geçiriyorum diye bütün acil servisi ayağa kaldırınca durumun ciddiyetini kabul etmek zorunda kaldım. Maalesef ruhum kırık, dökük ve ağır yaralı. İlk seansı zorla da olsa bir psikiyatriste götürüldüm. Kendisine ilk söylediğim şey “uyku ilacı” istemiyorum oldu. O da bana bu yola kendi rızanla yola çıkmazsan sonuç alamayız. Dedi. Uzun süren bir tedavinin sonunda hem RUH DOKTORUM hem de konforlu uyutmayan ilaçlar sayesinde beynime tekrar mutluluk hormonu salgılatmayı başardık. İlaçları hala sevmiyorum. Ama ruhumdaki hasar o kadar büyüktü ki önce onlara ihtiyacım vardı. Dozları RUH DOKTORUM denetiminde olmak şartıyla aldığım ilaçlarla beş yılın sonunda mutlu son. Derken bir yıl önce nefes darlıkları, çarpıntı ve titremeler, ellerde hafif kasılmalar tekrar hortladı. Bu defa bilinçliydim. Ben deli değildim. Bu defa hemen bir psikolog aramaya başladım. Bu defa olmaz dedim. Bir kez daha ömrümden çalmayacaktım. Sonunda Reyhan Tanın hocamı buldum. Hiç tanışmadığımız halde daha telefon konuşmamızda huzur ve güvendeyim hissine kapıldım. Şimdi her ay kendisiyle düzenli olarak seanslar yapıyoruz. Hala kendimce büyük dertlerim var ama sayesinde olaylar karşısında nasıl düşünüp ne yapmam gerektiğini daha sakin çözümleyebiliyorum. Yani sözün özü, ben ve benim gibi insanlar toplum bize ne kadar o gözle bakarsa baksın biz DELİ DEĞİLİZ. Bize yardımcı olan ruh doktorlarımızda DELİ DOKTORU değil. Hayatının bir yerinde herkes ruhundan yaralanabilir. Önemli olan saçma sapan bahanelerle inkara kapılmayıp bu yaraları sarmak. İnkar ederek ancak kendimizin şeytanı oluruz. Ne olursa olsun yaşamak çok güzel. Ömrümüzden çalmak niye? 

**********************************************************************************************************

SEVGİLİ REYHAN TANIN’A HİTABEN YAZILMIŞTIR. 

Zor günler geçirdiğim zamanlarımdan biriydi. Kendisine elimi uzattığımda öylesine tutup bırakır sanmıştım. Ön yargı işte!! Oysa ki O ne yaptı elimi tutup hiç bırakmadı üstüne üstlük sımsıkı sarıldı ellerime. Ufak ufak yaralarımı sarmaya çalıştı, merhem oldu tüm yaralarıma… Bana can oldu umut oldu en güzeli iyi bir dost oldu. Oysaki ben sadece iki kez katıldım seanslarına. Maddiyattan daha çok maneviyata değer vermesi cezbetti beni. Her zaman ara demişti, öylesine söylüyor sanmıştım yine ön yargılı düşünmüşüm. Aradım hemen açtı müsait olmadığında ise mesaj attı müsait olunca dönüş yaptı saatlerce dinledi beni. Whatsuptan yazdım bıkmadan usanmadan her soruma cevap verdi. Her şerde bir hayır var derlerdi çok doğru bir vesile tanıştık şimdi iyi bir dost olduk. Allah’ın bana verdiği en güzel lütuf o. Kısacası hayatıma girip güzel dokunuşlarıyla dünyamı güzelleştirdiğiniz için çok ama çok teşekkür ederim. Size sonsuz saygım ve sevgim var benim için çok özelsiniz. 

***SEVGİLİ DANIŞANIM, BİR PSİKOLOĞUN DUYMAYI ARZU EDECEĞİ TÜM ÖVGÜLERİ SIRALAMIŞSIN VE BEN BU ÖVGÜLERİ BU İŞİ RUHUYLA YAPAN TÜM MESLEŞTALARIM ADIMA KABUL EDİYORUM. ACILAR GEÇER, SEANSLAR BİTER AMA DOSTLUK VE GERİDE KALAN HOŞ SEDALAR BAKİDİR. BANA GELDİĞİNDE NAÇİZANE SANA UZATTIĞIM EL MANEVİ OLARAK HEP SEN DE KALDI. HAYATIMIN KESİŞTİĞİ HERKES GİBİ SEN DE ÇOK ÖZELSİN VE İYİKİ KARŞILAŞTIK DEDİĞİM İNSANLARDAN BİRİSİN. BENDE BURADAN SENİN ADINA TÜM DANIŞANLARIMA BANA GÜVENİP GELDİKLERİ VE HAYATIMA ANLAM KATTIMLARI İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM. HEPİNİZ ÇOK AMA ÇOK BİRİCİKSİNİZ. 

**********************************************************************************************************

İçimden gelenler. Acılar sizi olgunlaştırıyor büyüyorsunuz önce bunun farkına varmanız gerek bunun için epey yıprandım bir acı insanın kemiğine kadar işler mi işledi. Küçük yaşta evlendim hemen anne oldum, çok acı çektim görmem yaşamam dediğim her şeyi gördüm yaşadım çok istedim. Ben yıpranırken bir psikoloğa gitmek sen deli misin dediler oturdular, zaman geldi biz yolumuzu ayırdık ve ben ayrıldım ve hemen bir psikoloğa gittim. İyi ki gitmişim acılı zamanlarımı daha az acısız atlattım hem çocuğum için hem kendim için daha sağlıklı daha güzel kararlar aldım. Asla korkunuz endişeniz olmasın dik durun ve psikoloğuna güvenin lütfen kendinizi üzmeyin yıpratmayın bir destek herkes için çok iyi gelecek… 

***SEVGİLİ DANIŞANIM ‘ÖLDÜRMEYEN ACI GÜÇLENDİRİR’ SÖZÜNÜN EN GÜZEL MİSALLERİNDEN BİRİSİN. İYİKİ BAŞKALARININ DEDİĞİNİN AKSİNE AKILLIK ETTİN VE BİR UZMANA GÜVENEREK KENDİNİ TESLİM ETTİN. NE MUTLU BANA İHTİYAÇ DUYDUĞUN DESTEĞİ VEREBİLDİYSEM. HAYAT SANA VE ÇOCUĞUNA EN AZINDAN BUNDAN SONRAKİ KISMINDA DAHA AZ ACILAR VERSİN EN BÜYÜK TEMENNİM BUDUR SİZİN İÇİN. 

**********************************************************************************************************

Merhabalar Reyhan Hanım demek istiyorum ama çok samimiyetsiz geliyor ☺ çünkü biz ablaya geçeli çok oldu. Sizi nasıl anlatabilirim bilmiyorum çünkü yaz yaz bitmez. Siz bizim hayat çizgimiz oldunuz. 5 yıl önce mutsuz bir evliliğin içinden bizi o kadar güzel çıkarıp aldınız ki kelimeler yetmez anlatmaya. Bundan beş yıl önce evliliğimin tamamen bittiğine inanarak geldim size ve bana sorduğunuz bir soruyu hiç unutmuyorum kocanı seviyor musun? Evet Reyhan abla kocamı çok seviyorum ama üçüncü kişilerden çok yoruldum ve artık hiçbirini hayatımda istemiyorum. Ben kavga nedir bilmeyen insan her gün kavga tartışma artık hakaret boyutuna gelmişti. Sonuç olarak dilekçeler dahil hazır boşanma kararı. Reyhan abla o kadar iyiydi ki tabii ki boşanmama razı olmazdı çünkü arada sevgi çok fazlaydı hem eşimde hem ben de ve evet bir çözümü vardı bana söylediği eğer sevgi bitmediyse başarırız ve başardık. Zafer bizim oldu benim inadım kocamı çok seviyorum sizin bana olumsuzlukları değil de olumluları gösterme çabanız. Sizin bize evlilik sadece iki kişi arasında olduğunu öğretmeniz bizim birbirimizi ne kadar çok sevdiğimizi göstermeniz öyle zor şartlar yaşayarak evlendik bunun kıymetini bize göstermeniz sayesinde biz ayrılmadık ve şu an çok güzel bir çocuğumuz var. Ben üzülmüyorum eşim kıymet biliyor çocuğum o kadar güzel bir anne baba ile büyüyor ki bunu sadece göstererek anlatabilirim. Biz önce rabbim sonra reyhan abla sayesinde mutlu bir aileye ve çocuğumuza kavuştuk. Bize dokundurduğun sihirli değnek için pozitif olmayı hayatta hep mutlu olmayı öğretip evliliğimi kurtardığın için sonsuz teşekkürler, iyi ki varsın. Bunu da söylemeden geçemem her evlilikte çatışmalar olur önemli olan onlar büyümeden seninle tanıştığım bana ve eşime aile danışmanına gitmenin ne kadar doğal bir şey olduğunu öğrettiğin için teşekkürler. Aklıma o kadar çok konu geliyor ki dediğim gibi anlatmak ile bitmez. İyi ki varsın Reyhan abla iyi ki hala hayatımızdasın zor günümde her çıkmazımda iyi ki sen varsın… 

***SEVGİLİ DANIŞANIM HAYATTA O KADAR ÇOK ŞEY VARDIR Kİ BİTTİ SANIRIZ AMA BİTMEZ SADECE BİRAZ İNANÇ VE BİRAZ EMEK İSTER. NE İYİ ETTİN DE EŞİNİ İKNA EDİP BİR UZMANDAN YARDIM ALDIN YOKSA GERÇEKTEN İKİ GÜZEL İNSAN AYRILMAK ZORUNDA KALACAK VE BELKİ DE İKİNİZDE BU DÜNYADAKİ EN BÜYÜK HAZLARDAN BİRİ OLAN ANNE BABALIĞI TADAMAYACAKTINIZ. MEŞAKKATLİ BİR SÜREÇTİ HEPİMİZ İÇİN AMA SONUÇTA BAŞARDINIZ VE AİLE OLMAYI BERABERCE EL ELE BU HAYAT YOLCULUĞUNA DEVAM ETMEYE KARAR VERDİNİZ. SANA EŞİNLE VE GÜZEL EVLADINLA UPUZUN SAĞLIKLI HUZUR DOLU GÜNLER DİLİYORUM. 

**********************************************************************************************************

Sevgili Reyhan hanım Ahh Reyhan hanımcım şu “hanım” lafı bazen o kadar resmi geliyor ki çünkü aramızdaki samimiyet sıcaklık o kadar güçlü ki ilk önce bunu söylemek istedim ☺ Siz bana gerçekten çok iyi geldiniz ben tekrar sizin sayenizde temiz bir sayfa açtım kendimi toparlamış güçlü olarak her şeye devam ettim. Oysaki ölmeyi bile düşünmüştüm. İlk geldiğim günü hatırlıyorum da ailem beni getirmek istediğinde “ben deli değilim benim değil sizin psikoloğa ihtiyacınız var” demiştim. Sonra da taa Dikililerden size gelirken arabanın arka koltuğunda kurbanlık koyun gibi hissetmiştim kendimi gözyaşlarım yanağımdan süzülmüştü yol boyunca hoş günlerdir hiç dinmemişti. O yaşlarda bana da bahane lazımdı zaten ☺ Kapınızı çaldım eşiniz açtı kapıyı ilk onun samimiyeti gülen yüzü moral güç vermişti bana. Sonra randevu saati gelip çatmıştı bekleme odasından sizin odanıza gelene kadar dedim kendime “ne anlatacam ki ben nerden başlayacağım evet suçlusun işte yediğin haltlarımı anlatacaksın? Eşinizin samimiyetinden sonra sizin o sevimli güzel yüzünüzü sıcaklığınızı en derinden hissettim… Tamam ya dedim bu kadın seni anlar seni o çıkmazdan söker çıkarır.” Öyle de oldu. Gerek güldük gerek ağladık ama atlattık… O gün size anlatmaya başladım tüm yaşadıklarımı A’dan Z’ye küçüklükten başladık. Düşündüm sonra size anlatırken evet benim ailemin varmış ilk başta ihtiyacı psikoloğa. Her şey çocuklukta başlarmış bana önerdiğiniz kitapta da yazdığı gibi. Gün bana zor olacak gibiydi evet ama anladım ki anlattıkça rahatlıyormuş insan hafifleşiyor kuş gibi oluyormuş meğer. Hıçkırıklarla ağlayarak anlatmıştım size her şeyi. Siz bana o kadar güzel ılımlı yaklaştınız ki suçlamadınız yargılamadınız, suç sende demediniz HEP BÖYLE HİSSETTİRDİLER çünküHepimiz insanız hata yaparız önemli olan hatalardan der alabilmek “dediniz. Benim insan olduğumu, benim de hislerim olduğunu hissettirdiniz. Böylece ilk gün seansı bitmişti ve ben biraz daha rahat kafamı yastığa koymuştum ve uyuyabilmiştim en önemlisi.. Her bir sonraki seansta daha da iyi hissettim. Geçmeyecekmiş gibi olan o günler geçti ben hayatıma daha da güzel en önemlisi aklı selim devam ediyorum şimdi İllaki hala kırgınlıklarım yaralarım var en azından sayenizde nasıl baş edeceğimi biliyorum. Tabii bir de iki dünya tatlısı oğlum var bana güç veren. Şu satırları yazarken her şey yine gözümün önünden geçti gözyaşlarıma engel olamadım. İyi ki sizi tanımışım…çok iyi geldiniz bana çok. Hakkınızı helal edin her şey için teşekkürler. Görüşmek üzere 

***SEVGİLİ DANIŞANIM SUÇLULUK DUYGUSU KOR ATEŞ GİBİDİR BUNU HİSSEDEBİLENE AMA KİMİLERİ VARDIR HEM SUÇLUDUR HEM GÜÇLÜ ASLA HATASINI KABUL ETMEZ. SENİN NE KADAR PİŞMAN OLDUĞUNU VE HATALARINDAN GERİ ADIM ATMAYI NASIL İSTEDİĞİNİ ÇOK İYİ HATIRLIYORUM. HATASIZ KUL OLMAZ GERÇEKTEN NE KADAR GÜZEL VE İYİLEŞTİRİCİ BİR SÖZDÜR VE AYNI HATALAR EĞER TEKRAR TEKRAR YAPILMIYORSA HER ZAMAN BİR ŞANSI HAK EDER ZATEN AKSİ DURUMDA HATA DEĞİL TERCİH OLUR. SEANSLARIMIZDA ÇOK KONUŞTUK, GÖZYAŞLARI SEL OLDU AMA SONU DA GÜZEL OLDU. EN AZINDAN KENDİNE VE AİLENE BİR ŞANS DAHA VERDİN VE EN ÖNEMLİSİ DE ÇOCUKLARINDAN VAZGEÇMEDİN. HAYAT BUNDAN SONRAKİ YAŞAMINDA UMARIM SANA ARTIK GÖZYAŞI DEĞİL BOL KAHKAHA GETİRİR.

**********************************************************************************************************

Kendimi en çaresiz en koyuvermiş durumdayken rastladım kendisine… Kendi kendime artık iyi gelemeyeceğimi ciddi sorunlarım olduğunu artık bunları tolere edemeyeceğimi anladım. Ruhum bana dar geliyordu adeta. Sıkışmıştım. Yönsüzdüm. Kurtarıcı bekliyordum sanırım ama hiçbir şey bekleyerek olmuyor tabii ki. Araştırdım, çevremdeki arkadaşlarıma danıştım ve sonunda Reyhan hanıma gitmeye karar verdim. Hayatımda yapmak istediğim ama yapamadığım birçok durumdan korkuyordum. Daha cesur olmak istiyordum. Aile meselelerimi halletmek, özgür farkında sınırları belirgin bir birey olmak istiyordum. Bu yolculukta emin adımlarla ilerlediğimi düşünüyorum. Sayesinde farkındayım ve hareket halindeyim. Yol alıyorum ve bunu hissediyorum. En önemlisi kendim için, kendimin farkındayım artık. Hayatta meselelerini halletmiş, hayatının sorumluluğunu kendi ellerine alan sağlıklı düşünen bir birey olmak istiyorum. Yardım ve rehberliği için kendisine minnettarım.

 ***SEVGİLİ DANIŞANIM ÖNCELİKLE SANA BENİ SEÇTİĞİN İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM. ÇARESİZLİK, DEĞERSİZLİK VE SEVİLMEME DUYGULARI TERAPİYE HANGİ SEBEPLE GİDERSEN GİT EN TEMELDE ÇIKAN DUYGULARDIR. KEŞKE HER TERAPİ KOLTUĞUNA OTURMAYA KARAR VEREN SENİN KADAR BİLİNÇLİ OLSA ÇÖZÜLMEYECEK HİÇ BİR SORUN KALMAZ. BEN SANA ELİMDEN GELDİĞİ KADAR REHBERLİK YAPTIM DOĞRUDUR AMA ASIL İYİ OLMAYI SEÇEN VE KENDİNİN FARKINA VARAN SENSİN VE BU BENDEN DAHA ÇOK SENİN BAŞARINDIR. UMARIM HAYATININ GERİ KALAN KISMINDA HEP BU FARKINDALIK VE BİLİNÇLE DEVAM EDERSİN. AMA OLUR DA BİR GÜN YİNE TÖKEZLEDİĞİNİ HİSSEDERSEN BEN, BEN OLMAZSAM DA İLLA Kİ BU YOLA GÖNÜL VERMİŞ BAŞKA BİR REHBER SANA SEVEREK EŞLİK EDECEKTİR. HAYAT TÜM GÜZELLİKLERİYLE SENİ KUCAKLAR İNŞALLAH. 

**********************************************************************************************************

Reyhan hanımla o kadar çaresiz hissettiğim anda tanıştım ki ilk defa destek almanın benim için iyi olacağını içimdeki derin suçluluk duygusunu endişeyi belirsizliğin verdiği huzursuzluğu ve mutsuzluğu tutarsız davranışlarımın çevremdeki insanlara da zarar verdiğini ve artık bu şekilde devam edemeyeceğimi anladığımda kendimi dipsiz bir kuyuda gördüğüm anda uzattı bana elini…ağlayarak girdiğim kapıdan gülerek çıkmak müthiş bir his aslında her şeyin benim elimde olduğunu gösterdi bana. Elalem ne der korkusu suçluluk duygusu tamamen benim kafamda büyüttüğüm konulardı. Bir karar vereceksem kendim için vermem gerektiğini öğretti bana…ve her daim yanımda olduğunu bilmek her dakika ulaşabilmek çok huzur verici. İyi ki sizi tanıdım. 

***SEVGİLİ DANIŞANIM SENİNLE YAPTIĞIMIZ SEANSLARDA EN ÇOK ‘ELALEM NE DER’ DUVARINI AŞABİLMEN MUTLU ETTİ BENİ. AYRICA TERAPİYE GELMEYE KARAR VERMENDE ÇEVRENDEKİ İNSANLARA DA ZARAR VERDİĞİNİ GÖREBİLMEN ÇOK ÖNEMLİYDİ ÇÜNKÜ BU HAYAT TEK KİŞİLİK OYNANAN BİR OYUN DEĞİL BUNU ANLAYABİLMEN ÇOK KIYMETLİYDİ. AĞLAYARAK GİRDİĞİN O KAPIDADAN GÜLEREK ÇIKABİLDİĞİNİ GÖRMEK EMİNİM TĞM PSİKOLOGLARIN EN GÖRMEYİ ARZU ETTİĞİ SAHNEDİR. BUNU BANA BİR KEZ DAHA GÖRME ŞANSI VERDİĞİN İÇİN DE BEN SANA TEŞEKKÜR EDİYORUM.

**********************************************************************************************************

Merhaba ben Reyhan ablanın yanına geldim görüştüm benim başımdan çok şey geçti ama bunların Reyhan ablayla üstesinden geldik. Geçen sene onunla tanıştım ve bana çok katkı sağladığını düşünüyorum. Bir örnek vereyim. Sınava birkaç kere girdim, çok heyecan stres vs çok oluyordu bende ama onunla tanıştıktan sonra benim stresim korkum her şey bitti ve çok rahat sınavıma girdim onun sayesinde benim hayatıma çok güzel dokundu. Sınav stresimi her şeyimi gittikten sonra güzel bir şekilde sınavıma girdim ve umduğum gibi geçti güzel ve rahat bir şekilde sadece sınav konusunda değil her konuda onunla konuştum danıştım ve hayatıma güzel bir şekilde dokundu, iyi ki hayatıma girdi, onunla beraber her şeyin üstesinden geldik ve ben eskiden çok mutsuzdum küçücük bir şey için bile üzülen bir insandım ama anladım ki üzülecek pek te bir şey yokmuş o kadar ama bunlar her şey Reyhan ablanın sayesinde oldu yanımda oldu her zaman her saat onun için ben ona çok teşekkür ederim bana çok konuda katkı sağladı ve daha çok sağlayacağını da biliyorum ve onun için çok mutluyum ki böyle bir psikolog ile tanıştığım için bana abla oldu her şeyden önce onun için teşekkür ederim her konuda ona her şey için ona tekrardan teşekkür ederim🥰 

***SEVGİLİ DANIŞANIM ‘BANA ABLA OLDU’ DEDİN YA O KADAR MUTLU OLDUM Kİ ÇÜNKÜ GERÇEKTEN ÖYLE BİR MESLEK İCRA EDİYORUZ Kİ BİZLER BELKİ DE DANIŞANLARIMIZLA KİMSELERLE OLMADIĞI KADAR YAKINLAŞIYORUZ, SİZLER BİZLERE YERİ GELİYOR KENDİNİZE BİLE İTİRAF EDEMEDİKLERİNİZİ SÖYLÜYOR HAYATINIZIN EN MAHREM EN ÖZEL ANLARINI PAYLAŞIYORSUNUZ VE İŞTE BU YAKINLIKTA DOĞAL OLARAK BİZLERİ SİZLER İÇİN YERİİ GELİYOR ANNE YERİ GELİYOR ABLA YAPIYOR. HEP SÖYLENİR YA ASIL İYİLEŞTİREN ŞEY İLİŞKİDİR DİYE NE MUTLU BANA Kİ SENİNLE BİR ABLA KARDEŞ İLİŞKİSİ KURABİLMİŞİZ VE BİR PSİKOLOG OLARAK MESLEKİ ANLAMDA BUNDAN BÜYÜK BİR MUTLULUK YOK SANIRIM.

**********************************************************************************************************

Merhabalar, günümüz koşullarında yaşadığımız zorluklar ve koşullar sebebiyle sanırım artık psikoloğa gitmek lüks değil bir ihtiyaç. Sizi yargılamadan, eleştirmeden sadece yanınızda olduğunuzu hissettirerek karşınızdaki kişiyle sohbet edebilmek insana kendini gerçekten çok iyi hissettiriyor. Sorunlarınıza farklı bir açıdan bakıp bakış açınız değişiyor. Kendinizi hafiflemiş ve çıkmazdan kurtulmuş hissediyorsunuz. Bu sebeple diyorum ki imkânı olan hatta şartlarını zorlayabilecek herkesin psikoloğa gitmesi gerekiyor. Hele ki karsınızdaki kişi Reyhan Tanın'sa :) Elleriyle yaptığı kahvesi eşliğinde o tatlı dili ve güler yüzüyle sohbetin keyfini çıkarmanızı öneriyorum. Anlıyorsunuz ki gerçek bir psikolog, elini üstünüzden çekmeden uzaktan bile olsa her sorununuzda arayıp danışabileceğiniz mükemmel bir insan kendisi. İyi ki yollarımız kesişmiş diyorum ve kendimi çook şanslı hissediyorum .... 

***SEVGİLİ DANIŞANIM NE GÜZELDE ANLATMIŞSIN BİR İNSANIN NEDEN PSİKOLOĞA GİTMESİ GEREKTİĞİNİ. BENİM YÜZÜM SİZLERLE HEP GÜLÜYOR AMA TABİİKİ YİNE SİZLERLE BİRLİKTE AĞLADIĞIMDA ÇOK OLUYOR. MÜKEMMEL DEĞİLİM ELBET AMA SİZLERİN HAYATINI, SORUNLARINI SANKİ KENDİM YAŞIYORMUŞÇASINA ÖNEMSEDİĞİMİ GÖNÜL RAHATLIĞIYLA SÖYLEYEBİLİRİM AKSİ HALDE ZATEN BUY MESLEĞİ SEÇMEM MÜMKÜN OLMAZDI. SİZLER HEP İYİKİ YOLLARIMIZ KESİŞMİŞ DİYORSUNUZ AMA ASLINDA BU CÜMLEYİ ÇOĞU KEZ ARKANIZDAN BEN SÖYLÜYORUM. İYİKİ AMA İYİKİ DİYORUM BU MESLEĞİ SEÇMİŞİM VE YOLUM BU GĞZEL İNSANLARLA KESİŞMİŞ. HERBİRİNİZİN VARLIĞINA ŞÜKÜRLER OLSUN…

**********************************************************************************************************

Uzun süre sonra tanımadığım birine kendimi koşulsuz bir güven içinde teslim ettim. Daha fazla yapmam gerekeni ertelemediğim için kendimle gurur duyuyorum. Hayatta bir hobim varsa o da sanırım birçok şeyi zor yoldan öğreniyor olmak. Bazen şansımı gereğinden daha fazla zorluyorum. Ancak bu öğrenme zorluğundan öte alışkanlıklarımla olan bir mücadele. Kendimi bir sürece sokmuş ve bu süreci yapmam gerekenle taçlandırdığım için kendimle gurur duyuyorum. Kendimle gurur duyuyorum diyorum çünkü 29 yaşına kadar olumsuz manada devamlılık problemim vardı. Bir işe, bir mesaiye devamlılıktan öte hayata devamsızlık seviyesindeydi bu. Bunu kırdığımı görmek çok keyif verici. Sizinle telefonda görüştükten sonra oldukça rahatladım. Ofisinize girdiğimde ise kendimi kendimleymiş, kendi alanımdaymış gibi hissetim. Daha önce “O” koltukta bulunduğumda güvensiz ya da kendimi nasıl ifade edeceğimi bilmiyordum. Daha telefondaki konuşmamızdan bana bu süreçte nasıl yol gösterebileceğinizi fark ettim ve ilk görüşmemiz esnasında tamamıyla emin oldum ve o yüzden sıcağı sıcağına ertelemeden ikinci görüşmeyi yapmak istedim. Perşembe gününden pazar gününe kadar olan süreçte sizinle paylaştıklarımı ve sizin bana olan tavrınızı düşündüm. Bu süreçte herhangi bir şey yazmadım çünkü şunu size anlatacaklarıma odaklanmam daha önemliydi. Ofisinizden çıktıktan sonra yapay bir rahatlama yaşamadım. Rahatlama hissinin bir kandırmaca mı? yoksa bir gerçek mi? Olduğunu gayet iyi biliyorum. Nasıl emin olabiliyorsun? Derseniz eski alışkanlıklarımı kontrol ettiğimde bunun ne olduğunu daha iyi anlayabiliyorum. Kendimi kandırmayı ve kendimi ötelemeyi bir alışkanlık haline getirdiğimden dolayı zaman içinde deneyime bağlı olarak farkındalık yaşıyorum. Şimdiye kadar deneyimlediğim terapist alanlarını kozmetik buluyordum. Yapay geliyordu. Bir estetik merkezine girmiş gibi hissediyordum. Ancak sizin alanınız kendi iç dünyanız gibi geldi bana. Bunu anlayabiliyorum çünkü üniversitede sadece 1 dönem boyunca alanlar üzerine düşünmeye teşvik edilmiştim. Belki kıyafetlerimiz modernizmin ilk günlerindeki gibi bizleri şu an tam olarak betimleyemese de çalışma ve yaşam alanlarımız iç dünyamıza ayna olabilir. Bir alanın içindeki tüm objeler bizlerin temsilcisi olduğu kanaatindeyim. Odanıza girdiğimde özellikle alanın kokusunun verdiği huzur oldukça dikkatimi çekti. Belki de güven hissini tetikleyen etkenlerden biri de algıladığım o kokuydu. Duvarların yeşil oluşu bir diğer dikkatimi çeken unsurdu. Yeşil rengin hiç bu kadar etkili olabileceğini düşünmemiştim. Üniversite dönemimde sanat psikolojisi dersinde ve gösterge bilimi dersinde uzun uzun renk kuramları ve etkileri üzerine çalışma ve tartışma fırsatı bulmuştum. Ancak yeşilin etkisini ilk defa bu kadar bariz hissetim. Daha sonrasında partnerimle yaşadığımız evdeki yeşil bitkiler zihnimde canlandı. Yatak odamız ve tuvalet hariç her yerde hatta koridorda dahi yeşil bitkilerimiz vardı. Bu anımsama zihnimdeki kedilerin kuyruklarını birbirine değdirdi. Bazen teori de bildiğimiz bilgiler ve uygulama dışında, deneyimleyerek görmek çok daha nitelikli bir farkındalık yaratıyor. Biraz dağınık ilerlemişim gibime geldi ancak derinlemesine açıklamak yerine ana hatlarını çizmeyi arzu ettim. Özetle sizinle sohbet ederken kendime açık olduğum kadar açık oldum ve öyle olmaya da devam edeceğim. Kuşkusuz sizin bana karşı olan tutumunuzun katkısı çok büyük. Nehirde arınmaya hazırdım ancak kıyısına geldiğim nehirde tüm coşkusu ve debisiyle bana karşılık verebileceğini görmek mutluluk vericiydi. Özellikle yaydığım enerjiye dair verdiğiniz geri dönüş benim için çok kıymetliydi. Yaydığım olumsuz enerjiyle kimseyi yormayı asla arzu etmem. Eğer yorulacaksa insan eğlenerek yorulmalı. Yaptığı her ne olursa olsun. Sizle içinde bulunduğum ruh halini paylaşırken bir yandan da zihnimde kahramanın sonsuz yolculuğu kuramı belirdi. Günümüz de her insanın kendi mitolojisi ya da ortak bir hikâyenin mitsel kahramanları gibi olduğu yorumlanabilir. Tam da bu nokta sizinle sohbet ederken bir mitolojik hikâyede çaresiz kalmış kahramanın yol göstericiyle karşılaştığını andaki içine doğan umudu ve üstesinden gelebilirim öz güvenini hissetim. 

***SEVGİLİ DANIŞANIM O KADAR GÜZEL TASVİR ETMİŞSİN Kİ BAŞTAN SONA HERŞEYİ BUNDAN DAHA GÜZEL NASIL ANLATILABİLİR ACABA DEDİM KENDİ KENDİME. BEN NE KADAR ŞANSLI BİR PSİKOLOĞUM Kİ SENİN GİBİ ÖZEL İNSANLARLA YOLLARIM KESİŞİYOR. UMARIM BUNDAN SONRAKİ MESLEK HAYATIMDA DA TÜM ÇARESİZ KALMIŞ HİSSEDENLERİN KAHRAMANI OLMA ŞEREFİNE NAİL OLURUM. UMARIM SEN DE BU ENGİN BİLGİLERİNLE VE YETENEKLERİNLE HAYATININ GERİ KALANINI ÇOK MUTLU YAŞAR VE HEP SENİ ANLAYABİLECEK İNSANLARLA GEÇİRİRSİN. 

**********************************************************************************************************

İnsanoğlunun duyguları çok değişkenli ve nankördür. Tepkileri de öyle.. hele bir de çevresinin etkisi ve baskısı altında ise kendine de güven duymuyorsa artık bu kişiden iflah olmaz... Duygularını tam manasıyla yaşayamaz, çünkü kendisi de bilir neyin doğru, neyin yanlış olduğuna ancak karar verecek güce sahip değildir. Kendine güvenebilse zaten başkalarının ne düşündüğüyle ilgilenmez, ilgilenmemeli de. Çevre baskısı ve ağızdan ağza dolaşan dedikodu yüzünden, bir türlü doğru yola sapamamış bir insanın en belirgin sorusu; "sence?"dir. SENCE, bu ne düşünür, SENCE annem ne der?, O ne düşünür? SENCE ailem ne söyler, SEN OLSAN ne yapardın? gibi sadece ikinci tekil şahsa hitaben "sen"diliyle fikir alışverişinde bulunduğu BAŞKA kişilerin duygu ve düşüncelerine önem verirler. Lakin beş parmağın beşi bir olmadığı gibi bilmez bu insan, duygular değişkendir, kişiden kişiye değişen bireysel farklılıkları olan olgulardır. Sana göre a iken, bana göre b'dir doğru. Bu durum yüzünden insanın algı yanılmasıyla oluşan kendine güvensizliği hep başkalarının duygu düşüncelerine önem vermesiyle kafasına takması sonucuyla kendini başkalarının gözünde dahi ezik konuma getirecektir. Aslında fikir soran kişiler de bilir ki yanlış düşüncelerle yoğrulduklarını, çünkü eskisinden bile daha huzursuzdur kalpleri, rahat değillerdir, ezik görünümdedir, konuşurlarken sesleri titreyen, gözleri dolan bu kişiler başkalarına kendilerini ifade etmekte zorlanırlar o yüzden de hep kendi yaşamıyla ilgili kararlar alıp veremezler. Buna hiçbir zaman fırsat verilmemiştir bir kere. Çevresindeki o "çok biliyorum" diyen boş boğazlar karşısındaki insanın üzülüp, üzülmeyeceğini hiç düşünmeden, hatta umursamadan "bomboş" konuşur dururlar. Kendi duygularıyla hayatta bir kere alınacak kritik kararların belki de yanlış kararlar alınmasını lanse ederler karşı taraftaki insana. "Boş teneke tıngırdar" misali dümdüz konuşur dururlar. Susmak nedir bilmezler. Cahille sohbet misali, baş ağrısının bir çeşidi olabilirler. Aslında bunlara bir değişle, akıl hocaları deriz ve bu kimi zaman en yakın arkadaşımız, kuzenimiz, komşumuz veya iş arkadaşımız olabilir. Kim olduğu önemli değildir aslında. Önemli olan kim olursa olsun "dinleme kabiliyeti" olmasıdır. Bu statü çerçevesinde imdadımıza yetişen birileri vardır ki onlar; "yorum yapmadan, kendi hayatını anlatmadan, teselli etmeden, boş ver geçer geçer zamanla demeden, zaman her şeyin ilacı demeden, yargılamadan, ayıplamadan, "aman unutursun, alışırsın insan nelere alışmıyor ki" şeklinde abuk sabuk yorumlarla gülmeden sadece gerçekten dinleyerek, karşıdaki kişideki duygu patlamasına müsaade ederek, kendini bulmaya yardımcı oluyor psikologlar. İnsanın kendini bulması demek; yukarıda belirttiğim maddelerden arınmış, ne istediğini bilen, huzurlu insanlar yaratmaktır. Bu sebepledir ki insan hayatının hangi evresinde kendini anlatma ihtiyacı duyacağı hiç belli olmaz ancak eninde sonunda insan, rahatlayabilmek adına kendisini yargılamadan olduğu gibi dinleyebilen yanındayken ağlamaktan utanmayacağı birisi olmasına ihtiyaç duyacaktır. Burada psikologlar imdadımıza yetişirler aslında tam tersi tam her şeyden ümidi kestiğimiz anda kendimizi otururken bulmaz mıyız bir kırmızı koltukta? Ağzı var dili yok derler ya iyi dinleyici oldukları içindir ki danışmanlarını dinlerlerken sanki anlatılan olay örgülerini kendileri yaşıyormuşçasına gözlerinin dolmasından, yüz ifade mimikleriyle verdiği tepkilerden bellidir... Tüm bunları nasıl bu kadar bilebiliyorum sorusunun cevabı da; "Hekimden sorma, çekenden sor." demiş atalarımız. En başından beri kendimi anlatıyorum ben aslında, rahatlamak, paylaşmak adına kime kalbimi açtıysam hepsi geri dönen ok misali kalbimde hepsi birer kor ateşi gibi saplandılar yüreğime, güvensizim hala ama bu sefer kendime değil. Başkalarıyla az şeyler paylaştığımdan bu yana daha az başım ağrır oldu. Dipsiz bir kuyudaydım ben, sesimi duyan kimseler yoktu. Halime herkes güldü, boş ver diyeni mi ararsın, aman diyeni mi.. Ben unuttum çoğu şeyi, kime ne anlattığımı, geçmişe ket vurmayalı uzun zaman oldu. Kelimeleri yazıya dökmeye başlayınca hatırlar oldum birer birer. Sudan çıkmış balık gibiydim üç yıl önce, çaresiz, aşık, evli ama mutsuzdum. Beni anlayan ne bir annem ne de babam ne bir arkadaşım kimse yoktu. Boşanma davası gerçeği ile yüzleşene kadar hukuk ile ilgili hiçbir bilgiye sahip değilken şimdilerde en iyi bildiğim şeyin yargıtay kararları olduğunu, kendimi anlamanın ve ifade etmemin özgürlüğünün fırsatını da beni koşulsuz dinleyenimin psikoloğumun olduğunu söylesem size? Üç yıl önce ki ezik ben ile şimdi ise kendine SONSUZ güvenen, her türlü zorlukla mücadele eden, her şeyi başarmış bu başarılı kadını kim yetiştirdi sanıyorsunuz? Tabi ki benim özel gücümle, kendimi kendime getiren psikoloğum ve o çok ön yargı ile bakılan psikolojik destek ile bugünlere gelmenin gururunu yaşıyorum. Zamanında ailesine Karşı gelemeyen, başkalarının ne düşündüğüne önem verip kendi duygularımı hiçe saydım evet. Çünkü korkuyordum. Başaramamaktan, bunun yüzüme çarpılmasından. "Bak işte ben demiştim, boşa para veriyorsun, gel bana anlat ben dinlerim seni, of çok sıkıldım hiç mi tanıyamadın bu adamı falan filan, boş ver ya unutursun, aman ne kadar saçma, saçmalama neden ağlıyorsun o seni hak etmiyor, sen de burada haksızsın, manyak mısın onun için değer mi? Salaklığına doyma emi." gibi boşa zaman kaybettiren boş laflara kulaklarımı tıkayıp üç maymunu oynadım. Derdimi paylaşırken çare bulduğumu sanmışım ben sadece. Aslında çare bulmak için konuştuğum insanların dedikodu malzemesi olmuştum, bu artık bardağı taşıran son damla bile değildi. Bardak taşmıştı, kendimi tanıyamaz bir haldeyken buldum bu kırmızı koltukta. İlk seansta nasıl davranacağımı bilmeksizin şöyle "kırmızı oda dizisindeki Alya'nin, ilk seansında psikoloğun odasındaki o güzelim halısının üstünde çamurlu ayakkabılarıyla tepinme sahnesindeki psikoloğun gösterdiği büyük sabrı gibi psikoloğum beni dinledi ya. Sadece DİNLEDİ! Ama ben ilk seansta Kırmızı odadaki Alya gibi düşüncelerimle, söylediklerim birbiriyle örtüşmeden kendimi olduğu gibi sadece anlattım. Kitabın ortasından okumaya başladığımızda nasıl pek bir şey anlamazsak ben de aynı öyle kendimi ifade etmeye çalıştım bir nefeste. Ona rağmen psikoloğum beni asla yargılamadan dinledi, odasındaki rahatlatıcı su sesi ve kokulu mumun bende hissettirdiği o garip hüznü hatırlarım burnumun direği sızlar, yüreğim kanadıkça gelişi güzel kendimi anlatmanın ferahlığı içinde zehirli sarmaşıklarımdan arınıyordum her defasında o odadan çıkarken, bana bu bile yetmişti daha şimdiden. Kelimeleri yazıya dökmemi önerdiğinde cümle kurmanın bana ne çok acı verdiğini hatırlıyorum, belirsizlik içinde çektiğim karın ağrılarım psikolojik destek gördükçe ilaç gibi geliyordu bedenime. Üç sene sonra bugün bunca kelime yazabiliyorsam, artık cümle kurmak bana acı vermiyor aksine kelime dağarcığım günden güne geliştiği için mutlu oluyorum. Süreç içinde ne denli değişim gösterdiğimi o çok bilmiş yorumcu çevremden sıyrılarak doğru yola sapmamın yolunu sadece bana olaylara farklı açılardan bakmamı sağlayan psikoloğuma borçlu olduğumu söylemezsem ayıp olur. Hayatımın en güzel zamanlarını yaşadığım şu zamanlarımda sadece yazma alanına odakladım kendimi, üç sene önceki benle şimdiki ben arasında dağlar var. Benim gücümü bana gösterdiği için, bana kendime inanmam için her zaman kendimi iyi hissetmeme sebep olan psikoloğum Reyhan hanıma saygı, selam ve teşekkürlerimi sunuyorum. Ben bugün kendine inanan, dik yürüyen, kendi ayaklarımın üstünde durmayı öğrenen bir öğretmensem eserinizle ne kadar gurur duysanız o kadar az kalır! Hayata yeni doğmuş bir bebek gibi gözlerimi açmamı sağlayan sevgili psikoloğuma, en içten duygularımla kendimi bu temiz sayfaya ifade etmeme vesile olduğu için yine bana koşulsuz güvendiği için kendimi çok mutlu ve şanslı hissediyorum. Her insan kendi benliğinde kendini bulabilmesi için bir psikolog kapısından geçmeli, o atmosferi yaşamalı kendini dipsiz kuyudan çıkartmak için savaşmalıdır. Her insanın kendinde bir iz bırakan psikoloğu olmalı, başkalarının etkisiyle kendimizi iyi hissetmek adına geldiğimiz bu oda, huzur dolu. Hepinizi kendi içinizdeki güce kavuşmanıza davet ediyorum. Ertelemeyin, geç kalmadan kendinizi kendinize gösterin. Çünkü bu kısacık yaşamda insan sadece anlaşılmak ister.. Sevgiler 🍀🤍 

***SEVGİLİ DANIŞANIM O KADAR GÜZEL YAZIYORSUN Kİ BİR GÜN EMİNİM SENİN YAZDIKLARINI BİR KİTAPTA GÖRECEĞİZ VE EĞER BU GERÇEKLEŞİRSE İŞTE BEN O ZAMAN SENİNLE GERÇEKTEN GURUR DUYACAĞIM. BU HAYATTA TANIDIĞIM EN GÜÇLÜ KADINLARDAN BİRİSİN. BAŞINA ONCA KÖTÜ ŞEY GELMESİNE RAĞMEN HİÇ YILMADIN VE HER DÜŞTÜĞÜNDE TEKRAR KALKIP DAHA DA GÜÇLENEREK DEVAM ETTİN. BİR İNSANIN HAYATINA BİR PSİKOLOG NASIL DOKUNUR DİYE BENDEN BİR YAZI YAZMAM İSTENSE EMİN OL SENİN YAZDIKLARINI YILLARINI BU MESLEĞE ADAMIŞ BİRİ OLARAK BEN BİLE YAZAMAM. NASIL BU YAZDIKLARIN İÇİN SADECE ŞAHSIM ADINA DEĞİL TÜM BU MESLEĞE KENDİNİ ADAMIŞ MESLEKDAŞLARIM ADINA DA TEŞEKKÜR EDİYORUM. UMARIM BU YAZINI OKUYAN HERKESTE HİÇ TEREDÜTSÜZ BİR UZMANDAN YARDIM ALMAYA İKNA OLACAK VE PSİKOLOJİNİN GÜCÜNÜ SAYENDE ÇOK DAHA İYİ ANLAYACAK. SENİN KİTABINI BİR GÜN RAFLARDA GÖRMEK DİLEĞİYLE… 

**********************************************************************************************************

Bu mektuplar sadece birkaçı…hayatında hiç psikolojik destek almamış ve psikoloğa gitmekte tereddüt eden birileri okuduysa bu mektupları umarım işe yaramıştır. Başta da belirttiğim gibi amacım reklamımı yapmak değil 2024 yılı itibariyle yarım asırdır dünya üzerindeyim ve daha önceki yazılarımı okuduysanız bu mesleğe nasıl bir aşkla başladığımı ve sürdürdüğümü zaten anlamışsınızdır. Bu meslek kesinlikle maddi kaygılarla yapılacak bir meslek değil, bunu hissettiğiniz anda emin olun doğru yerde değilsiniz. Tabii ki verilen emeğin bir karşılığı var ama bu asla ve asla bir amaç değil bir araç bizler için. Ayrıca maddiyata önem vermemek sömürülmeye açık olmak anlamına da gelmemeli maalesef sayıları çok az da olsa bu tip insanlarla da karşılaştım ki bu da aslında bana kendi tekamülümde çok şeyler öğretti. Sırf bu sebepten bile onlara minnettarım. Bu yazımı iki güzel sözle noktalıyorum. İlki sizlere ikincisi de kendime ve tüm meslektaşlarıma gelsin…sevgiyle ama daha da önemlisi hem fiziksel hem ruhsal sağlıkla kalın… 


“EN DERİN YARALARLA BAŞLAR, EN DERİN GÜLÜCÜKLER. EN YÜKSEK UÇURUMLARDAN DÜŞERKEN ÖĞRENİRSİN UÇMAYI. EN DERİN DENİZLERDE BOĞULA BOĞULA BECERİRSİN TEK BİR SEFERDE YAŞAMAYI.“ 

FRIEDRICH NIETZSCHE 


“İYİ BİR ŞİFACI YARALI OLMALIDIR. YARASI OLMAYAN ŞİFACI OLAMAZ ÇÜNKÜ GERÇEK İYİLEŞTİRİCİ GÜÇ YARANIN KENDİSİNDEN GELİR.” 

CARL GUSTAV JUNG

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BEN KİMİM?

NEDEN BANA GELMELİSİNİZ?